Examples of using "Édesanyám" in a sentence and their turkish translations:
Annem güzeldir.
Alice benim annemdir.
Annem bir dergi okuyor.
- Annemin yemek pişirmesini özlüyorum.
- Annemin aşçılığını özlüyorum.
Benim annem de bir öğretmen.
Bu benim annem.
- Annem sütü tattı.
- Annem sütün tadına baktı.
Annem bir zamanlar bir şampiyon yüzücüydü.
Annem parasal yönden her şeyi düşünüyor.
Annem müziği sever.
Annemin yemeklerini gerçekten özlüyorum.
Sevgili anneciğim, neden çok üzgünsün?
Annem okulu oldukça erken bıraktı.
Bir ebeveyn olarak annem çiftçiliği, ucuz mal ticaretini
Ara sıra annemden haber alıyorum.
- Annem, babama bir pasta yapıyor.
- Annem babam için bir kek yapıyor.
Annem kapağı dikkatlice açtı.
Yıllardır annemin uçma korkusu vardı.
- Bu benim annemdir.
- Bu benim annem.
Annem televizyon seyretmekten nefret eder.
Sadece annem beni gerçekten anlar.
Annem akşam yemeği pişirmekle meşgul.
Annemin endişelenmesini istemiyorum.
Annem harika bir kadındı.
Ben annemi seviyorum ve annem beni seviyor.
Dünyadaki en iyi anneye sahibim.
Annem Tom'un annesini tanıyor.
Annem kadar iyi yemek pişiremem.
Annem bana hepimiz yemek yeyinceye kadar köpeği beslemememi rica etti.
1950'lerin sonlarında annem bir şişe rom almak istemiş, ve Ontario tekel bayiindeki görevli ona kocasının yazılı izninin olup olmadığını sormuş.