Examples of using "Valaha" in a sentence and their turkish translations:
Hiç sigara içtin mi?
- Bunu hiç kullandın mı?
- Bunu hiç kullanmış mıydın?
- Bunu hiç kullandığın oldu mu?
- Bunu hiç kullandığın olmuş muydu?
Hiç Disneyland'da bulundunuz mu?
Bir sınavda hiç kopya çektin mi?
Onları hiç çözebilecek miydim?
Biz nişanlıydık.
Hiç Tom'la çalıştın mı?
Hiç yalnız seyahat ettin mi?
Seni hiç tekrar görecek miyim?
Ben buraya yakın yaşardım.
Sen hiç dondurma yaptın mı?
Hiç aletli dalış denedin mi?
- Paris'te hiç bulundunuz mu?
- Hiç Paris'te bulundun mu?
Hiç Hindistan'da bulundunuz mu?
Hiç Tom ile satranç oynadın mı?
- Sen hiç kemik kırdın mı?
- Hiç kemiğin kırıldı mı?
Bitki yetiştirmiş herkes
Annem bir zamanlar bir şampiyon yüzücüydü.
Hiç kar gördün mü?
Hiç Taninna'yı aradın mı?
- Hiç sakalını tıraş ettin mi?
- Hiç sakal tıraşı oldun mu?
Hiç âşık oldun mu?
Hiç sincap gördün mü?
Mary güzeldi.
Tom zayıftı.
Tom zengindi.
Tom çirkindi.
Bu Tom'a aitti.
Hiç bunu gördün mü?
Hiç Tom'la konuştun mu?
Hiç kurt gördün mü?
Hiç yurt dışında bulundun mu?
- Hiç orada bulundun mu?
- Hiç oraya gittin mi?
Hiç onu görecek miyiz?
- Hiç helikopterde oturdun mu?
- Helikoptere bindin mi hiç?
Bana Tom'dan bahsedecek miydin?
Bugüne kadar hiç soyuldun mu?
Buharlı trenler bir zamanlar buradan geçerdi.
O çalışkandı.
Hiç Brezilya'da bulundun mu?
teknolojideki en hızlı devrimi gerçekleştiriyorlar.
Burada bir kilise vardı.
O, her zamanki kadar güçlü.
Sen hiç kedini kafese koydun mu?
Hiç Esperanto konuşan birini duydun mu?
Her zamanki kadar güzel görünüyorsun.
Bu hiç bitecek mi?
- Ben çok uzun saça sahiptim.
- Çok uzun saçım vardı.
Şimdi o, onu eskisinden daha çok seviyor.
Hiç ufo gördünüz mü?
daha önce kalbiniz kırıldıysa,
Bunu daha önce olduğundan daha iyi biliyoruz.
12 yıl geçti.
Biz eskiden arkadaştık.
Sen hiç çocuklarını plaja götürdün mü?
Onlar hiç zamanında geldiler mi?
Bu tatlıyı hiç denediniz mi?
Hiç arkeoloji okudun mu?
Hiç kız öptün mü?
Hiç köpekbalığı gördün mü?
Hiç yabancı bir ülkeyi ziyaret ettin mi?
- Duyduğum en kötü şaka.
- Bu duyduğum en kötü şaka.
Hiç işini bırakmayı düşündün mü?
Çünkü kendimi o ana kadar ki en içler acısı halde buldum.
daha yalnız hissetmeme yol açtı.
ve başarılı iş yürütmüş herkes bilir ki
Tarihin en hızlı nesil tükenme hızını yaşıyoruz
"Eeee, psikiyatrist tarafından daha önce tedavi edildiniz mi?"
- Bu şimdiye kadar söylediğim en aptalca şey.
- Bu, söylediğim en aptalca şey.
Bileceğimizi bile zannetmiyorum.
Ben bir zamanlar sana benziyordum.
Hiç o mektubu Tom'a gösterdin mi?
Ayak tırnaklarına hiç oje sürdün mü?
Şu ana kadar ölçülen en küçük mesafe nedir?
Bu bana bir zamanlar tanıdığım bir kızı hatırlatıyor.
Bu şimdiye kadar oturduğum en rahat sandalye.
Şimdiye kadar söylediğim her şeyi unut.
Şimdiye kadar gördüğüm en yüksek bina.
Bir alışveriş merkezinde küçük bir kitapçı işletirdim.
Babam o restoranda yemek yerdi.
Bu şimdiye kadar okuduğum en ilginç kitap.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük kedi.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en iyi film.
Bu şimdiye kadar yakaladığım en büyük balık.
Bugünün Türkiye'sine bir zamanlar sultan egemen oldu.
İyileşmem pek mümkün olmadığından
Eğer gardrobunuzu düzenlemeniz gerektiyse,
Rusya'nın dayanıklılığı, sahip olduğu her şeye benzemiyor hiç karşılaşmadım.
İnsanların her zaman olduğundan daha çok boş zamanı var.
Bana bir zamanlar nasıl bir zengin adam olduğunu anlattı.
Sen hiç muz kabuğunda kaydın mı?
Tom'la karşılaştığımı hiç hatırlamıyorum.
Buna alışacağımı sanmıyorum.
Şimdiye kadar başına gelen en korkutucu şey nedir?
Bu şimdiye kadar okuduğum ilk Fransızca kitap.
Daha önce hiç bebek bezi değiştirdin mi?
Şimdiye kadar Tom'u burada tekrar görmeyi ummuyorduk.