Examples of using "Zeigten" in a sentence and their turkish translations:
Herkes tutukluya karşı sempati gösterdi.
Onlar sahneyi ağır çekimle gösterdiler.
Bana bir sürü güzel fotoğraflar gösterdiler.
Hapishanede Nazi Soykırımı hakkında bir film gösterildi.
Kendi araştırmalarımda, sözcüklerin çok önemli olduğunu gördüm.
Dan, Alzheimer belirtileri göstermeye başladı.
Mary ve Alice bana sevgililerinin resimlerini gösterdi.
Mary ve Alice bana kocalarının resimlerini gösterdi.
İlkbahar hâlâ kendini göstermemişti.