Examples of using "Vergeudet" in a sentence and their turkish translations:
O, zaman kaybediyor.
O zamanı boşa harcıyor.
Mary zamanı boşa harcıyor.
Bir sürü zaman boşa gitti.
Yiyecek israf edilmemelidir.
Tom tüm mirasını boşa harcadı.
Gençliğimi yaban ellerde geçirdim.
Eşeğin başını yıkayanlar sabunu boşa harcarlar.
Tom zamanını boşa harcıyor.
Ben sadece bu şeyi tamir ettirmeye çalışarak üç saati israf ettim.
Senin zamanını harcadığım için beni affet.
Kahkaha olmayan bir gün, boşa harcanmış bir gündür.
Sanırım zamanını boşa harcıyorsun.
Zamanı boşa harcamamak için dikkatli olmalısın.