Translation of "Unvorstellbar" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Unvorstellbar" in a sentence and their turkish translations:

Das ist unvorstellbar!

Hayal edilemez!

Das ist einfach unvorstellbar.

Yani akıl almaz bir hayat bu.

Während eine Handvoll unvorstellbar reich wird?

avuç içi kadar insanı inanılmaz zengin yapıyor.

Ein Leben ohne Bücher ist unvorstellbar.

Kitapsız bir hayat düşünülemez.

Was Leute Nashörnern im Moment zufügen, ist unvorstellbar.

İnsanların gergedanlara yaşattığı şeyler artık inanılır boyutta değil.

Eine individuelle Horrorgeschichte, die für uns fast unvorstellbar ist.

hayal edemeyeceğimiz raddede dehşet verici.

Unvorstellbar, zu denken, dass er etwas von dieser Beziehung hatte.

Onun bu ilişkiden bir şeyler kazandığını düşünmek ilk başta çok zordu.

Die Schmerzen, die sie erlitt, als sie gefoltert wurde, sind unvorstellbar.

İşkence edilirken onun çektiği acı akılalmazdı.