Examples of using "Unterhält" in a sentence and their turkish translations:
Evli çift birbirleriyle konuşuyorlar.
Tom biriyle konuşuyor.
Kız kardeşim arkadaşlarıyla konuşuyor.
Artık hiç kimse benimle konuşmuyor.
Japonya, Birleşik Devletlerle dostça ilişkiler sürdürüyor.
Tom telefonda konuşuyor.
Tom, Mary'yle sohbet ediyor.
Bob onu kızdırmadan Maria ile nadiren konuşur.
Mayumi ile konuşan kız kız kardeşimdir.
Japonya'nın Çin ile diplomatik ilişkileri vardır.
John ile konuşan genç adam, Kanadalı bir öğrenci.
Bayan Allen ile konuşan genç kadını bana tanıtır mısın?
Tom'un kimle konuştuğunu göremiyorum.