Examples of using "Trifft" in a sentence and their turkish translations:
mantıklı kararlar alıyor,
Bu doğru.
yüzeyi bozabilir.
Cevabı çok isabetliydi.
Tamamen suçlanacağım.
Cumartesi günleri kız arkadaşı ile buluşur.
Kararlar veren kişi benim.
ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatıyor.
Ona göre bir düzenleme yapıyor
Bu Tom için de geçerlidir.
O kız arkadaşıyla buluşuyor.
Ve aniden insanlara yakından tanıştığında,
Sınıf haftada bir kez toplanır.
Söylenti bir dereceye kadar doğru.
Tom, Mary'yi haftada üç kez görür.
Tom, Mary'nin annesiyle tanışmasını istiyor.
Tanıştığı herkesle arkadaş olur.
Mars'a kuyruklu yıldızın çarpması sonucu
O, giysiler alırken dikkatli seçimler yapar.
Tanıştığı her kadınla flört eder.
Sizin gibi hoş insanlara rastlamak enderdir.
Otobüs yaklaşık on üç dakika içinde gelecek.
Bu bölgede sık sık Japon turistlere rastlıyoruz.
Tom bu akşam Mary'yi karşılayacağını umuyor.
harika ya da korkunç bir biçimde çarpan bir yıldırımdır.
Megi Tayfunu, Filipinler'e ulaştı.
Görünüşe göre, o Tatoeba adındaki bir Japon kızla buluşuyor.
Şiddetli bir depremin Tokyo'yu ne zaman vuracağını tahmin etmek mümkün değil.
Vaha su demektir ve suyun olduğu yerde yaratıklar bulunur.
Erkek kardeşimle çıkıyor.
Kız kardeşimle çıkıyor.
Tom her öğleden sonra kız arkadaşıyla kafeteryada buluşur.
Bu sadece çocuklar için değil fakat aynı zamanda yetişkinler için de doğrudur.
Onunla tekrar tanışması aptalca.
Durdurulamayan bir güç sabit bir cismi vurursa ne olur?
O sadece seni kıskandırmak için onunla çıkıyor.
Tom sadece seni kıskandırmak için onunla çıkıyor.
O sadece seni kıskandırmak için onunla çıkıyor.
Ben suçlanmayacağım.
Japonya'da biriyle karşılaşıldığı zaman eğilmek kibarlıktır.
Ve o anda bir yerden bir ok uçarak gelir ve ona çarpar.
Mary Tom'a başka kadınlarla çıkmasını istemediğini söyledi.
Bu benim hatam, seninki değil.
Siz değil ben suçlanacağım.
Buradaki makarna çok iyi. Pizza da öyle.
Burada kararları kim verir?
Cuma akşamları denizaşırı ülkelerde eşleriyle birlikte çalışan bir grubumuz Chuck's Bar and Grill'de buluşurlar.
Tom Mary'yi Boston'da bir yerde karşılayacak.
O genellikle doğru sözlü ve içten ve bu sebeple onunla tanışanların güvenini kazanır.
Tom'un Mary'yi görmesini engelleyemeyiz.
Ben suçlanacağım, sen değil.
Bunu yapmak istemiyorum gibi değil.