Examples of using "Ruiniert" in a sentence and their turkish translations:
Ben harap oldum.
Tom mahvolmuştu.
Gömleğim harap oldu.
Elbisem mahvoldu!
Onun elbisesi haraptı.
Hayatım bir enkazdı.
Elbisem mahvolmuş.
ama mahvettin. Düzeltilemeyecek kadar mı mahvettin?
Çok fazla içmek hayatınızı bir harabe yapacaktır.
Tom, benim hafta sonumu harap etti.
Hayatımı mahvettiler.
Tom hayatımı mahvetti.
Benim itibarım yıkıldı.
O, hayatımı mahvetti.
Pikniğimiz böcekler tarafından berbat edildi.
Onu mahvettiler.
Tom ve Mary John'un partisine izinsiz girdiler.
O, yaşam için harap edilecek.
Çamurlu yol yeni ayakkabılarımı mahvetti.
Çalışma sigara içmenin sağlığımızı mahvettiğini netleştirmiştir.
Onlar kırık.
Tom onu kırdı.
- Kaybedecek bir şöhretin yoksa,özgür bir şekilde yaşarsın.
- Kaybedecek bir itibarın yoksa; özgürce yaşarsın.
Aile olarak hem ekonomik hem de manevi yönden hırpalanıyorduk.
O hayatımı mahvetti.
Bunun gerçekten benim itibarımı yok edeceğini mi düşünüyorsun?
Kuru temizleyiciye yeniden geldiğinde, kostümüm berbat olmuştu.
Kedi kanapemi mahvetti.
Soldaki kişi resmin dengesini bozuyor.
O, finansal açıdan sadece kendini değil ailesini de mahvetti.