Examples of using "Kniete" in a sentence and their turkish translations:
Tom diz çöktü.
Mary diz çöküyordu.
Tom diz çöktü.
Tom dizlerinin üzerine çöktü.
O, onun yanında diz çöktü.
Tom diz çöktü ve Mary'nin onunla evlenmesini istedi.
Sunağa yakın diz çöken bir çocuk gördüm.