Examples of using "Neben" in a sentence and their turkish translations:
Onun yanına oturdum.
O, yanıma oturdu.
Benim yanıma oturdu.
John'un yanına oturdum.
Onun yanına oturdu.
- Senin yanına oturabilir miyim?
- Senin yanında oturabilir miyim?
Neden Tom'un yanında oturmuyorsun?
Tom onun yanına oturdu.
Hemen yanı başımızdaki Çin
O benim yanımda oturuyordu.
O, yanıma oturdu.
Benim yanımda durma.
Tom yanıma oturdu.
Tom Mary'nin yanında oturuyordu.
Tom Mary'nin yanında duruyor.
Ben onun yanında oturdum.
Tom'un yanında oturuyorum.
O, onun yanında diz çöktü.
Tom, Mary'nin bitişiğinde yaşıyor.
Tom'un yanında oturuyordum.
Yanni yanıma oturdu.
Tom karısının yanına gömüldü.
Kız yanıma oturdu.
Ben hemen yanındayım.
Onun yanına oturdum.
Ken yanıma oturdu.
İngilizceye ek olarak Fransızca eğitimi de alıyorum.
Tom benim yanıma oturdu.
O benim yanıma oturdu.
Tom'un yanına oturdum.
Tom Mary'nin yanına oturmak istiyordu.
Herkes onun yanına oturmak istiyor.
Gazete sizin yanınızda.
O onun yanına oturdu.
Tom sağ tarafımda oturuyor.
Tom'un kahve kupası Mary'ninkinin yanında.
O burada yanımda yatıyor.
Onun yanında oturdum.
O benim yanımda oturur.
Kedim benim yanımda uyudu.
Tom, Mary'nin yanına oturdu.
Tom, Mary'nin yanına oturdu.
O yanımda oturdu.
Bir çiftliğe bitişik yaşıyorum.
Gelip yanıma otur.
Evimin yanında bir kilise var.
Ben arabamı seninkinin yanına park ettim.
Stadyum okula bitişiktir.
Restoran tiyatronun bitişiğinde.
Onun yanında, sadece bir acemiyim.
Düşünceleriniz konudan uzak.
Kraliçe kralın yanında durdu.
Kedi yanımda uyumayı sever.
Pastane kasabın yanındadır.
Kız yanıma oturdu.
Hastane, okulun yanındadır.
O sadece İngilizce değil, Almanca da konuşur.
Banyo odanızın yanında.
Bir parka yakın yaşardım.
İngilizcenin yanı sıra iki dil bilmekte.
İki çocuk evin yanında oynadı.
Tom yanımda oturmak istemiyordu.
Tom Mary'nin yanına oturmak istemedi.
Arabanın yanında beni bekle!
Çelik yapının yanında güller var.
Benim yanıma oturabilirsin.
Tom bavulunu Mary'nin yanına koydu.
Tom köpeğinin yanına çömeldi.
Tom kızının yanına oturdu.
Tren istasyonunun yakınında ayçiçeği tarlası var.
O, otobüste onun yanına oturdu.
Tom otobüste Mary'nin yanına oturdu.
Tom sınıfta Mary'nin yanında oturdu.
Masanın yanında iki sandalye var.
O, eğitimin yanında temel sorundur.
Tom'u Mary'nin yanına oturtamazsın.
Sana yanımda bir koltuk ayırdım.
Tom kanapede Mary'nin yanına oturdu.
Tom Mary'nin yanında yerde oturdu.
Tom Mary'nin yanındaki çimenlerin üzerinde oturdu.
işte bu destanımızı terörle yan yana koydular
sağlam eşyaların yanında kendimizi güvene almalıyız
Kapının yanındaki bisiklet benimdir.
Oğlan babasının yanına yürüdü.
Evin yanında bir nehir var.