Examples of using "Jedem" in a sentence and their turkish translations:
Herkesin başına gelebilir.
Bu herkesin başına gelebilir.
Her kuş yuvasını sever.
Fikir ve varsayımlarımıza
Bu herkese olabilirdi.
Bu herkese olabilir.
- Bu herkesi utandırırdı.
- Bundan herkes utanırdı.
Bu çocukların her birine üç parça verin.
Dünya'nın tüm habitatlarında...
Bu otelde herkes için bir şey var.
Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.
Her biri kendi altın buzağı için.
Tom herkesle tokalaştı.
O herhangi birine olabilirdi.
Tom herkesle geçiniyor.
Bu tür bir deneyim herkes için tanıdık.
Kimseye cevap vermek zorunda değilim.
Herkese iyi akşamlar dilerim.
Her çocuğa üç bonbon şekeri verdim.
Dünya'nın neresinde olursa olsun...
Her konuşmacıya beş dakika ayrıldı.
Köydeki herkes tarafından tanınırdı.
O, oğullarının her birine para verdi.
Samuel ondan isteyen herkese yardımcı olur.
O her kuruşu saymak zorundadır.
Her yağmur yağışında çatı sızar.
Alkol tüketimi her yıl artıyor.
Her öğrenciye bir soru soruldu.
Böyle bir şey herkese olabilir.
Her gün hava gittikçe ısınıyor.
Her gün daha güçlü oluyorum.
Ben Tom, Dick ve Harry ile dans etmeyeceğim.
Tom her oyuncuya beş kart dağıttı.
Park herkese açıktır.
Tom her türlü havada koşmaya gider.
Her bir çocuğa üç soru sordum.
Herkese harika bir hafta sonu diliyorum.
Er veya geç herkesin başına gelir.
Her söylentide bazı gerçekler vardır.
Her türlü havada koşu yapmaya gider.
Üzülme, o herkesin başına gelir.
Tom her Pazar sabahı kiliseye gider.
Aşk, her öpücükle, her dokunuşla, her kavga ve her uzlaşmayla büyür.
Madonna Japonya'da her lise öğrencisi tarafından bilinmektedir.
Bob gördüğü herkese el salladı.
Herhangi bir sözlükte onu bulursun.
Sam yardım isteyen herkese yardım eder.
Köylülerin her gelene karşı bir önyargısı vardı.
Bu herhangi bir sözlükte bulunabilir.
Bundan her seferinde daha çok hoşlanıyorum.
Tom her tek günde buraya gelir.
Her insanın içinde küçük bir çocuk yaşar.
Biz her gün yakınlaştık.
Ona söyleme. O herkese yayar.
Her ülkede aynı şekilde işler.
O, onların her birine bir kurşun kalem verdi.
Onlardan her birine üç kurşun kalem verdim.
Seni her gün gittikçe daha çok seviyorum.
Her pazartesi bunu yapmalıyız.
Müdür mezun olan öğrencilerin her biri ile tokalaştı.
Hemen her hafta sonu dağcılık yapmaya gideriz.
Ben hepinize kızgın değilim.
Dikkatli ol. Her köşede gizlenen tehlike var.
İki güne bir bir dersim var.
- Bu kelimelerin her biri ile bir cümle yapın.
- Bu kelimelerin her biriyle bir cümle yap.
- Bu kelimelerin her biriyle bir cümle kur.
Her konuğa karşı saygılı olmalısın.
Erkek kardeşim her hafta sonu balık tutmaya gider.
Tom Mary'nin bütün espirilerine güldü.
Tom her ayın ilk gününde kira öder.
Tom gördüğü herkese el salladı.
Herkesin beni öpmesine izin vermen!
Tanıştığı herkesle arkadaş olur.
ancak ilerleme her birimizle başlıyor.
o kadar iyi biriyim ki herkesle geçinebiliyorum,
ve bunu da her filminde dile getirdi
Her toplumda her inanışta neredeyse mevcuttur
Gazeteci çocuk hava nasıl olursa olsun gazeteleri dağıtır.
İngilizce dünyanın her yerinde kullanılır.
Biz sorunu her yönden düşünmeliyiz.
Her yemekten önce ellerini yıka.
Onun ebeveynleri yardımlarını isteyen herkese yardım etti.
- Alınmana gerek yok. Tom herkese karşı böyledir.
- Gücenme. Tom herkese karşı böyle.
Her şeye ve herkese bir kusur buluyor.
Her harika bir erkeğin arkasında harika bir kadın vardır.
Hiç düşünme. Bu herkese olur.
Esperanto herkese aittir. Ne yazık ki bunu herkes bilmiyor.
eyaletler, her çalışanın maaşından bir paya el koydular.
Tanıdığı herkesle tartışır.
Tom her geçen gün annesine daha çok benziyor.
Tom her birimize hediye getirdi.
Her çocuğun aynı eğitim fırsatlarına sahip olması zorunludur.
Her yeni gün iyi hissedersin.
Onun bir dahi olduğu herkes için açıktır.