Translation of "Irgendwann" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Irgendwann" in a sentence and their turkish translations:

Kommt irgendwann mal!

Ara sıra uğra.

Alles endet irgendwann.

Her şeyin bir sonu vardır.

Jeder stirbt irgendwann.

Herkes bir gün ölecek.

- Irgendwann wird es ihm Leid tun.
- Irgendwann wird es ihm leid tun.
- Irgendwann wird es ihm leidtun.

O bir gün bunun için üzülecek.

Das wird irgendwann geschehen.

Eninde sonunda olacak bu.

Ruf mich irgendwann an!

Beni bazen ara.

Schreib mir irgendwann mal, ja?

Bir ara bana yaz, tamam mı?

Ruf mich irgendwann mal an!

Bir ara beni ara.

Sie wird wohl irgendwann heiraten.

O muhtemelen bir gün evlenir.

Tom könnte irgendwann morgen zurückkommen.

Tom yarın bir ara dönebilir.

Hatten Sie irgendwann eine Totgeburt?

Hiç ölü doğum yaşadın mı?

Darf ich Sie irgendwann aufsuchen?

Ben, bir gün sizi ziyaret edebilir miyim?

Irgendwann werden wir dafür dankbar sein.

ve biz zamanla onlara teşekkür edeceğiz.

Und irgendwann sah ich eine Parallele

ve zamanla, hem ekranda hem de ekran haricinde

Jeder macht irgendwann mal einen Fehler.

Herkes arada bir hatalar yapar.

Irgendwann kommt die Stunde der Wahrheit.

Karar anı yakında gelecek.

Ich möchte irgendwann einmal Ägypten besuchen.

Bir gün Mısır'ı ziyaret etmek istiyorum.

Ich will dieses Mädchen irgendwann wiedersehen.

Bir gün o kızı tekrar görmek istiyorum.

Ich möchte Tom irgendwann einmal kennenlernen.

Ben bir ara Tom'la tanışmak istiyorum.

Ich möchte dieses Mädchen irgendwann wiedersehen.

Bir gün o kızı tekrar görmek istiyorum.

Irgendwann solltest du es mal versuchen.

Bazı günler denemelisin.

Wir werden euch irgendwann einmal besuchen.

Bir ara seni ziyaret edeceğiz.

Irgendwann wird sie genug davon haben.

Ondan bıkacak nihayetinde.

Hast du irgendwann einen Mann geliebt?

Hiç erkek sevdin mi?

Irgendwann einmal möchte ich nach Australien.

Bir gün Avustralya'yı ziyaret etmek istiyorum.

Irgendwann einmal wollte ich Astrophysiker werden.

Ben bir zamanlar astrofizikçi olmak istiyordum.

Das wird, denke ich, irgendwann geschehen.

Sanırım o bir gün olacak.

- Glaubst du, dass das irgendwann erneut geschehen könnte?
- Glaubt ihr, dass das irgendwann erneut geschehen könnte?
- Glauben Sie, dass das irgendwann erneut geschehen könnte?

Hiç onun tekrar olabileceğini düşünüyor musun?

irgendwann nicht mehr der politischen Zeit entspricht.

zaman geçtikçe çelişkili hâle geliyor.

Ich werde dir irgendwann einen Besuch abstatten.

Sana bir ara uğrarım.

Ich möchte irgendwann in die USA gehen.

Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.

Irgendwann möchte ich Abendbrot mit dir essen.

Bir gün sizinle akşam yemeği yemek istiyorum.

Wir müssen irgendwann mal zusammen Squash spielen.

Bir ara birlikte duvar tenisi oynamalıyız.

Wir müssen irgendwann mal was zusammen unternehmen!

Bir ara takılmalıyız.

Irgendwann werde ich wie der Wind rennen.

Bir gün rüzgar gibi koşacağım.

Ich würde gerne irgendwann nach London gehen.

Bir gün Londra'ya gitmek istiyorum.

Irgendwann möchte ich gern ein Segelboot besitzen.

Günün birinde, bir yelkenliye sahip olmak istiyorum.

Alles, was du hast, hat irgendwann dich.

Sahip olduğun şeyler nihayetinde sana sahip olur.

Irgendwann möchte ich gern mal Fugu probieren.

Bazen fugu yemeyi denemek istiyorum.

Irgendwann wirst du das alles hier verstehen.

Sonunda tüm bunları anlayacaksınız.

Möchten Sie irgendwann das Weiße Haus besuchen?

Bir gün Beyaz Saray'ı ziyaret etmek ister misiniz?

Wir müssen irgendwann noch mal zusammen singen.

Bir ara tekrar birlikte şarkı söylemeliyiz.

Irgendwann müssen die anderen Seebären auf Nahrungssuche gehen.

Ama bir noktadan sonra, fokların geri kalanları da beslenmek zorunda.

Ich würde dich irgendwann sehr gerne singen hören.

Bazen şarkı söylemeni duymak istiyorum.

Ich möchte irgendwann gern mal wieder nach Boston.

Bir gün tekrar Boston'a gitmek istiyorum.

Irgendwann werden wir sicher zum Mars reisen können.

Bir gün Mars'a yolculuk yapabileceğiz.

- Komm irgendwann mal vorbei und sieh uns beim Musikmachen zu!
- Kommt irgendwann mal vorbei und seht und beim Musikmachen zu!

Bazen müzik çalmamızı izlemeye gelin.

Wir werden irgendwann irgendwo einen Mangel an Rohstoffen haben

Bir yerden sonra hammadde sıkıntısı çekmeye başlayacağız

Ich werde dich irgendwann in der nahen Zukunft besuchen.

Yakın gelecekte seni ziyaret edeceğim.

- Niemand hat jemals Gott gesehen.
- Niemand sah irgendwann Gott.

Şu ana kadar kimse Tanrıyı görmedi.

- Wenn ich komme, bin ich da.
- Ich komme irgendwann.

Beni gördüğünde beni bekle.

Ich möchte irgendwann einmal in der „Carnegie Hall“ auftreten.

Ben bir gün Carnegie Hall'da sahneye çıkmak istiyorum.

Verrätst du mir eigentlich irgendwann, wie alt du bist?

Bir gün bana yaşını söyleyecek misin?

Ich weiß nicht, wann, aber irgendwann wird es passieren.

Ne zaman bilmiyorum, ama bir gün olacak.

Irgendwann, etwa 100 Tage später, war der Arm wieder nachgewachsen.

Nihayetinde, yaklaşık 100 gün sonra, kol tamamen yeniden büyümüştü.

Ich möchte die Erde irgendwann einmal aus dem Weltraum sehen.

Bir gün dünya'yı uzaydan görmek istiyorum.

Das Glück ist wie ein Vöglein, irgendwann fliegt es weg.

Mutluluk küçük bir kuş gibidir. O ara sıra uçar gider.

- EInes Tages will ich mit dir Tennis spielen.
- Irgendwann will ich mit dir Tennis spielen.
- Irgendwann einmal will ich mit dir Tennis spielen.

Bir gün seninle tenis oynamak istiyorum.

Deine Art zu reden wird dir irgendwann noch einmal Ärger einbringen.

Konuşma tarzın bir gün senin başını belaya sokacak.

Das liegt daran, dass alle diese Wirte irgendwann aufeinander treffen müssten.

Çünkü bütün bu konakların bir noktada birbirleri ile temas etmesi gerekir.

Ich gehe davon aus, dass Tom und Mary irgendwann heiraten werden.

Sanırım sonunda Tom ve Mary evlenecek.

Etwas passiert, wenn das Tier Kontakt herstellt. Aber irgendwann musst du atmen.

O hayvanla temas edince bir şeyler oluyor. Ama bir noktada nefes alman gerek.

Wir wissen, dass es irgendwann in den nächsten drei Tagen passieren wird.

Bunun önümüzdeki üç gün içinde bazen olacağını biliyorum.

- Das wirst du eines Tages bereuen.
- Das wird dir irgendwann leid tun.

Bir gün bundan pişman olacaksın.

- Ich möchte irgendwann einmal Ägypten besuchen.
- Ich würde gern eines Tages nach Ägypten fahren.

Bir gün Mısır'ı ziyaret etmek istiyorum.

Indem sie ihn davon überzeugt haben, dass ein Waffenstillstand unterzeichnet wurde. Irgendwann riss Lannes sogar

Avusturyalı bir komutanı hayati bir Tuna köprüsünü teslim etmeye blöf ettiler . Bir noktada Lannes

- Hast du irgendwann erwogen das zu tun?
- Hast du jemals daran gedacht das zu tun?

Hiç onu yapmayı düşündün mü?

- Dieses Problem wird sich eventuell von selbst lösen.
- Das Problem wird sich irgendwann von selbst lösen.

Sorun zamanla kendiliğinden çözülecektir.

Zuerst hielt ich es für eine blöde Idee, doch irgendwann merkte ich, wie gut sie war.

Başta bunun aptalca bir fikir olduğunu düşündüm fakat sonunda bunun ne iyi bir fikir olduğunu fark ettim.

Tom konnte Maria schon seit Jahren gut leiden; irgendwann wandelten sich seine Gefühle zu ihr jedoch in Liebe.

Tom yıllarca Mary'den hoşlandı ama bir noktada onun için hisleri aşka dönüştü.

Meiner Meinung nach ist es unmöglich, dass solche Außerirdische, die wir in Filmen sehen, unseren Planeten irgendwann besucht haben.

Bence, izlediğimiz filmlerdeki gibi yabancıların gezegenimizi ziyaret etmeleri imkansızdır.

- Eines Tages möchte ich nach Amerika gehen.
- Ich will eines Tages mal nach Amerika.
- Ich will irgendwann mal nach Amerika.

Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.

An Silvester feiert die Welt, dass sich das Datum ändert. Ich wünsche mir, dass wir irgendwann das Datum feiern, an dem sich die Welt geändert hat.

Yılbaşı gecesinde bütün dünya tarih değiştiği için kutluyor. Ben ise dünyada bir şeylerin değişmiş olmasını kutlamak isterim.