Examples of using "Schreib" in a sentence and their turkish translations:
Bir şey yaz.
En kısa zamanda bana yaz!
Yaz bana.
Lütfen bana yaz.
Onu yaz.
Bana bir şey yaz.
Onu yazın.
Bunu yazın.
Bana yazmayı ihmal etme.
- Lütfen bir dolmakalem ile yaz.
- Lütfen bir kalemle yazın.
Ona hemen yaz!
Lütfen bunu not edin.
Onun adresini yaz.
Lütfen yakında tekrar yazın.
Mürekkeple yazmayın.
Onu kurşun kalemle yazın.
En az 250 kelime yazın.
Bana yaz.
Cevaplarımı kopyalamayın.
Lütfen bana bir mektup yaz.
Bir ara bana yaz, tamam mı?
Lütfen bir dolmakalem ile yaz.
Bana bir yazarsın, değil mi?
Buraya yazın lütfen.
Lütfen ev adresinizi yazın.
Gel ve ismini yaz.
Mary için Tom'un adresini yaz.
Cevabını bir dolma kalemle yaz.
Oraya varır varmaz bana yazın.
Buranın altına adını yaz.
Lütfen bana elinden geldiğince kısa süre içinde yaz.
Kalbini aç; güzel aşk cümleleri yaz!
Varınca bana yaz.
Kulağına küpe olsun!
Bana böyle uzun mektuplar yazma.
Lütfen Tom'un söylediklerini not al.
- Bana yaz.
- Yaz bana.
Yazmaya devam et.
Bir tükenmez kalem ile yazın.
Bütün bir cümle yazın lütfen.
Okulunuzdaki koşullar hakkında bana yazın lütfen.
Lütfen bunu not alınız.
Bu mektubu alır almaz bana cevap yaz.
Lütfen adresimi not et.
Bana kendi paramı nasıl harcayacağımı söyleme.
- Tahtada yazanları defterine geçir.
- Tahtadakileri defterine geçir.
Lütfen ara sıra bana yazınız.
- Üç fiil içeren bir cümle yazın.
- Üç fiil içeren bir cümle yaz.
Vazgeçme ve yazmaya devam et.
Bunu kopyala lütfen.
Adınızı buraya yazın.
Her satırı yazın.
Tom'a bir not yazmalısın.
Adını büyük harflerle yaz.
Lütfen zaman zaman bana yaz.
Yaz ki unutmayasın.
Bu kelimeleri defterine yaz.
Lütfen mümkün olduğunca kısa sürede bana yaz.
Lütfen söylediğim her şeyi yaz.
- Söylediklerimi yazın lütfen.
- Söylediklerimi lütfen not edin.
Lütfen İngilizce cevap yazın.