Examples of using "Hieß" in a sentence and their turkish translations:
Onun adı Mary'ydi.
Onun adı Tom'du.
Kızın adı neydi?
Oğlana ne deniliyordu?
Bizim tur rehberimizin ismi Tom'du.
O adamın adı Tom.
Onları çok içten bir biçimde karşıladı.
Babam sessiz kalmamı söyledi.
Bu caddenin başka bir adı vardı.
Toronto'ya Fort York denilirdi.
İsa'nın havarilerinden birinin adı Paulus'tu.
Onu yapmanı kim söyledi?
Tom onun adını bilmiyordu.
Onun adının Tom olduğundan emin misin?
İlk Fransızca öğretmeninin adını hatırlıyor musun?
O bayanın bir oyuncu olduğu söylendi.
Annenin adı neydi?
Onlar Mary'ye korkunç bir şey olduğunu söylediler.
Çok zengin olduğu söyleniyordu.
Tom Mary'ye odasına gitmesini söyledi.
- Ölen oğlanlardan birinin adı Tom'du.
- Ölen çocuklardan birinin adı Tom'du.
Ateş Yiyen (bu gerçekten onun adıydı) çok çirkindi.
Keşke onun adını hatırlayabilsem.
Öğretmen öğrencilerin sandalyelerini yarım daire şeklinde yerleştirmelerini istedi.
Tekrar onun adı neydi?
Tom çocuklara sıraya girmelerini söyledi.
Prensesin atının ismi Falada idi ve konuşabiliyordu.
Kralın kızının atına Falada deniliyordu ve konuşabiliyordu.
Tom'dan önce çıktığın adamın adı neydi?
Onun adının ne olduğunu söyledin?
Hayatımı kurtaran yardımcı doktorun adını hatırlıyor musun?
İnsanlar bana tembel diyordu, ama şimdi birden duyarlı vatandaş oldum.
Geçen yıl Boston'da kaldığın otelin adı neydi?
O sıralarda şöyle bir espri vardı, "ABD'de asla darbe olmaz çünkü orada ABD büyükelçiliği yok."
Tom geçen gün yeni bir restoranda yemek yedi ama o, restoranın ismini hatırlamıyor.
Gitmemesini söylememe rağmen Tom Mary'yi ziyaret etmeye gitti.
O ona söylediğim gibi yaptı.
Onun adını bile hatırlamıyorum.
Tom çantasından bazı kolyeler çıkardı ve Mary'ye beğendiği birini seçmesini söyledi.