Examples of using "Geschenkt" in a sentence and their turkish translations:
Tom bana bir hediye verdi.
- Annemize bir kol saati verdik.
- Annemize bir saat hediye ettik.
Tom kedisini Mary'ye verdi.
- Amcam bana bu kol saatini verdi.
- Dayım bana bu kol saatini verdi.
- Eniştem bana bu kol saatini verdi.
Babam bana bir oyun verdi.
Tom sana Noel için ne verdi?
Annemize bir kol saati verdik.
Tom bana bir kutu çikolata verdi.
Babam kitabı bana bir hediye olarak verdi.
Babam bana yeni bir dolma kalem verdi.
Tom, Noel için bir hamster aldı.
- Erkek kardeşim bana sevimli bir oyuncak bebek verdi.
- Erkek kardeşim bana şirin bir bebek verdi.
Doğum günü için Tom'a bir futbol topu aldım.
Bana amcam tarafından güzel bir saat verildi.
- Tanrı bize aşık olma gücünü verdi.
- Tanrı bize sevmek için güç verdi.
Erkek kardeşim bana sevimli bir oyuncak bebek verdi.
Tom bana Noel için bu CD'yi verdi.
Kocan doğum günün için sana ne verdi?
O, bana Noel için bir kitap verdi.
Tom, Mary'nin ona verdiği saati kaybetti.
Tom ona verdiğim kravatı takıyor.
Tom bana çok güzel bir Noel hediyesi verdi.
Bana verdiğin şey çok hoşuma gitti.
O, Tom'un sana verdiği kitap mı?
Tom doğum gününde Mary'ye bir vibratör hediye etti.
Kendini kötü hissetme. Tom bana da hediye vermedi.
Babam bana doğum günü hediyesi olarak dijital bir saat aldı.
En son ne zaman karına çiçekler verdin?
Babam doğum günüm için bana bir köpek yavrusu verdi.
Sana verdiğim kitabı okudun mu?
Mary hâlâ Tom'un ona verdiği yüzüğü takıyor.
Hiç kimse onun söylediğine dikkat etmemiş gibi görünüyor.
Jeff, Kim'in bir doğum günü hediyesi olarak ona vermiş olduğu kravatı taktı.
Şöminemin üstünde asılı duran tabloyu bana veren kişi Tom'du.
Birkaç yıl önce, anneler gününde, bir madalyonu üvey anneme hediye olarak verdim.
Doğum günüm için biraz param var.
Bana bir gömlek verdi.
Annem bu çiçeği bana iki sene evvel paskalyaya hediye etti.
- O, bu eski paraları bana verdi.
- Bana bu eskimiş madeni paraları verdi.
Kız kardeşimin bana doğum günüm için verdiği saati kaybettim.
Tom ona verdiği yüzüğü Mary'nin takmadığını fark etti.
Babama bir ipek kravat verdim.
- O, ona pahalı bir saat verdi.
- She gave him an expensive watch.
Tom Mary'nin sebzeleri kesmesi için ona verdiği yeni bıçağı kullandı.
Tom'un bana verdiği bu fotoğrafı nereye asabileceğimi merak ediyorum.
Doğum günü hediyesi için bana bir saat verdi.
Noel için ona ne satın aldınız?
Ben bunu bir hediye olarak aldım, ancak ne işe yaradığı konusunda hiçbir fikrim yok!
O bunu erkek kardeşinden bir hediye olarak aldığı bıçakla kesti.
Tom annesinin Noel için ona aldığı gömleği giymek istemedi.
Tom, Mary'nin ona verdiği kürekle arka bahçesinde bir çukur kazdı.
Tom'un bana ne verdiğini gördün mü?
Tom Mary'nin doğum günü için kendisine verdiği yeni oyuncağı seviyor.
Tom evlilik yıldönümü için Mary'ye bir elmas bilezik verdi.
Babam ve annem bana bir bisiklet aldılar.
"Tom Mary'ye doğum günü için bir kutu çikolata ve uzun saplı bir gül verdi" " O gerçekten hoş."
O, ona bir araba aldı, ama onun bir sürücü ehliyeti yoktu bu yüzden o onu hiçbir yere süremedi.
Tom hâlâ ona on üçüncü doğum gününde verdiğim cüzdanı kullanıyor.
Tom küvetten çıkıp, Meryem'in kendisine vermiş olduğu yeni havluyla kurulandı.
Teyzem bana bir fotoğraf makinesi verdi.
Tom tüm öğleden sonra Mary'ye hiç dikkat etmedi.
Babamın bana verdiği saati kaybettim.
Görüşme ve bize ayırdığınız zaman için çok teşekkürler.