Examples of using "Falle" in a sentence and their turkish translations:
Bir tuzak.
tuzaktan kaçtı .
Düşüyorum.
Tom bir tuzak kurdu.
Bu bir tuzak.
Bu bir tuzak!
- Tuzaktı.
- Bu bir tuzakmış.
O bir tuzak olabilir.
Kendi ayağınla tuzağa düştün.
Aslında burada bize tuzak kuruluyor işte
Bu kusursuz bir tuzak.
Belki o bir tuzak.
Bir tuzak kurmalıyız.
O bir tuzak olabilirdi.
Tuzağa düştük!
O bir tuzak, değil mi?
Bu bir tuzak gibi geliyor.
Bu bir tuzak gibi kokuyor.
Onlar tuzağa düşürüldüler.
Hassas pençeleri tuzağa dönüşür.
Bu durumda, polis çağırın.
Tom hiç evlenmek istemiyor.
Onun bir tuzak olduğunu düşünüyor musun?
Tom, Mary'nin tuzağına düştü.
Tom bizi tuzağa götürdü.
Tom tuzağa düşmüş görünüyor.
Tom bunun bir tuzak olabileceğini düşündü.
Bir zombi kıyameti durumunda ne yapardın?
Tom doğruca Mary'nin tuzağına yürüdü.
Bu tuzağa düşmemek lazım.
Yangın durumunda, 119'u arayın.
Pekâlâ, bu tuzak küçük hayvanları yakalamak üzere tasarlanmış bir tuzak.
Hint parsı söz konusu olduğunda yaralanırsınız.
Yangın durumunda bu camı kır.
Yangın durumunda, bu camı kır.
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
- Bir insan aynı hatayı iki kez yapmaz.
- Peynir çoğu kez bir fareyi bir tuzağa cezbeder.
- Peynir genellikle bir fareyi tuzağa çeker.
Çok yorgunum, gözlerimi güçlükle açık tutabiliyorum.
Konuşmadan önce düşünmeyi unutma.
Pekâlâ, bu küçük hayvanları yakalamak için tasarlanmış bir tuzak.
Su buradayken bunu denersem başım büyük belaya girer.
Başarısız olursam ailem ne der?
Polis konuyu incelemeye başladı.
- Tuzak olmadığını nasıl bilirsin?
- Tuzak olmadığını nasıl biliyorsun?
Bu e-postayı lütfen sadece gerekirse yazdırın.
Medyanın tuzağına düşmeyelim
Yaşlı adam küçük tilkiyi tuzaktan kurtardı.
O geç kalabilir, bu durumda biz bekleyeceğiz.
Biz bir tilki yakalamak için bir tuzak kurduk.
Bir tuzağa düştük gibi görünüyor.
Uyumaya gidelim.
Eğer isterseniz onu yaparım.
Ya çürüyen etin bir kısmını alıp ormanda tuzak kurar
Ya çürüyen etin bir kısmını alıp ormanda tuzak kurar
Üç saat oldu ve hiçbir şey bunu tetiklememiş.
General Mack'in Ulm'deki güçleri üzerindeki tuzağı kapatan parlak bir eylem kazandığında doğrulandı
Burada bir kapan kuramam. Avlanmak yasaktır.
Ya çürüyen etin bir kısmını alıp ormanda tuzak kurar
Ne diyorsunuz? Çürümüş etle düzgün bir tuzak mı kuralım
Eski Roma'da ayrılık durumunda ise malı geri alabiliyordu
Yangın durumunda, 119'u çevir.
Güzel, akıllı ve komplike olmayan adamla tanışırsanız, kaçın! Bu bir tuzak!
Tom onu düşmekten korumak için Mary'yi yakaladı.
O, akıllı olduğunu düşünüyordu ama benim tuzağıma düştüğünü fark etmedi.
Ben elimden geleni yapacağım, ama en iyi ihtimalle Perşembeden önce onu bitirebilmem mümkün olmaz.
Annem her zaman bana her ay bankaya para koymam gerektiğini söyledi bu yüzden acil bir durumda yeterli para olurdu.
Kahvaltıdan beri bir şey yemedim ve ben çok açım.
Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.