Examples of using "Entfernte" in a sentence and their turkish translations:
Geniş aileleri imdada yetişiyor.
Hemşire, Tom'un bandajlarını çıkardı.
Kyoko bir şarkı mırıldanarak gitti.
Tom gruptan uzaklaştı.
Cerrah hastanın apandisini çıkardı.
Tom Mary'nin parmağından kıymığı çıkardı.
Tom kancayı balığın ağzından çıkardı.
Görünüşüne rağmen... ...aslında uzaktan bir akrabamızdır.
O uzaktaki uzaylıyla bizim şimdimiz aynı değildir.
Tom domates dilimlerini sandviçinden çıkarıp kuşlara attı.
Tom bir kayanın üzerine oturdu ve ayakkabısından bir taş çıkardı.
Neptün güneşten en uzak gezegendir.
Fakat burada, uzak akrabalarla birbirine tamamen yabancı olanlar yıldızların altında su içip yıkanıyor.