Examples of using "Betrachteten" in a sentence and their turkish translations:
çok fakir, çok kaba olarak gördükleri biri için.
Ona bir ulusal kahraman gözüyle bakıyorlardı.
Aynaya bakıyolardı.
Liderleri olarak ona saygı duyuyorlar.
Herkes ona bir serseri olarak bakmıştı.
Tom ve Mary aynada kendilerine baktılar.
Birbirlerinin ellerini tuttular ve yıldızlara baktılar.
Onlar onu güçlü bir erkeğin cesur hareketi olarak gördüler.
Hiç kimse tam olarak kaç kişinin kendilerini hippi kabul ettiklerini bilmez.
Borman, Lovell ve Anders, ay yüzeyini yakından izleyen ilk insanlardı.
Onlar ona kasabadaki en iyi doktor gözüyle görüyorlardı.