Examples of using "Bestechung" in a sentence and their turkish translations:
ahlaksızlık rüşvet yolsuzluk
ve rüşveti getiriyor
O rüşvet almayla suçlandı.
Rüşvet açığa çıktı.
Onun hediyeyi kabul etmesi rüşvet olarak kabul edildi
O, onu rüşvet almaya ikna etti.
Benim için sempati, rüşvetin tek biçimidir.
Bu, bazı ülkelerde bir hediye ve diğerlerinde rüşvet denilen şeydir.
rüşvet düzenin anlattılar fabrikada dönen pis oyunları