Examples of using "Berühmt" in a sentence and their turkish translations:
Sen ünlüsün.
Ünlü müsün?
Ünlü olmak ister misiniz?
Ünlü olmak istiyorum.
Ünlü olmak istiyorsunuz.
Artık ünlüsün.
Tom ünlü.
Ünlü oldu.
Tom ünlü oldu.
Biz ünlüyüz.
Ben ünlüyüm.
Tom ünlüydü.
Tom ünlü mü?
O ünlü oldu.
Ünlü müsün?
O birden ünlü oldu.
Ünlü olmayı sever misin?
Tom ünlü olmak istiyor.
Kız kardeşim ünlüdür.
Tom meşhur olabilir.
Marie ünlü olmak istiyor.
Ünlü değilim.
Tom ünlü olmak istiyor.
Tom ünlü değil.
Bu ev ünlüdür.
Ünlü olmak istiyorsun.
Ünlü olmak istiyor.
Ünlü olmak istiyor.
Ünlü olmak istiyoruz.
Ünlü olmak istiyorlar.
Tom çok ünlüdür.
Tom ünlü değildi.
O ünlü olmak istiyordu.
Tom ünlü olmak istiyordu.
Ünlü olmak istiyorum.
Tom çok ünlü oldu.
Ünlü olmak ister misin?
Tom'un meşhur olma yöntemi budur.
Tom hızla meşhur oldu.
Meşhur olmak istedim.
- Kaliforniya, meyvesi ile ünlüdür.
- Kaliforniya, meyvesiyle ünlüdür.
O, ünlü bir şarkıcıdır.
O bir doktor olarak ünlüdür.
Onun resimleri çok ünlüdür.
O muhtemelen ünlü olmayacak.
Küçük kız kardeşim ünlüdür.
Mary çarçabuk ünlü oldu.
Tom çok çabuk ünlü oldu.
Ünlü olmak istemiyor musun?
Herkes seninle tanışmak istiyor.Sen ünlüsün!
Ya bu ona sadece ün kazandırdı
Kobe, limanı ile ünlüdür.
Belki de o asla ünlü olmayacak.
Olay onu ünlü yaptı.
Tom zengin ve ünlü olmak istiyor.
Annesi sayesinde ünlü oldu.
Tom biraz ünlü, değil mi?
Tom ne zengin ne de ünlü.
Almanya, birasıyla ünlüdür.
O, zengin, uzun boylu ve ünlüdür.
O uzun,ünlü ve zengindir.
O bir gün meşhur olacak.
Nefertiti güzelliğiyle ünlendi.
- Kleopatra güzelliğiyle ünlendi.
- Kleopatra güzelliğiyle nam salmıştı.
Waterloo savaşı meşhur oldu.
Amsterdam kanallarıyla ünlüdür.
Londra sisi ile ünlüdür.
Detroid araba sanayisiyle ünlüdür.
O, ne zengin ne de ünlüdür.
Nagoya kalesi ile ünlüdür.
Maria zengin ve ünlü olmak istiyor.
o dönem herkes meşhur olmak istiyordu
aslında meşhur olmak uğruna dönen oyunların
Uyandım ve ünlü olmuştum.
O, Japonya'da da çok ünlüdür.
Bir şarkıcı olarak başarısı onu ünlü yaptı.
Kyoto eski tapınakları ile ünlüdür.
Bu, manzarasıyla ünlü bir dağdır.
Bu şehir müzik endüstrisi ile bilinir.
Tom, Avustralya'da da çok ünlüdür.
Romalılar su kemerleriyle ünlüdür.
Tüm Dünyada ünlü oldu.
Tom'un amacı ünlü olmaktı.
O, roman sayesinde ün kazandı.
Tom'un hedefi ünlü olmaktır.
Bu tapınak, kiraz çiçekleri ile ünlüdür.
Bu park kiraz çiçekleri ile ünlüdür.
Herkes seni tanımak ister; sen ünlüsün.