Examples of using "Befinden" in a sentence and their turkish translations:
Otomatlar oradalar.
Özel mülkiyete izinsiz giriyorsunuz.
Biz bir kurtarma görevindeyiz.
bu taşların üstünde kabartma hayvan figürleri var
Sokak boyunca büyük evler var.
Onlar koridorda iki numarada.
İki şirket birbirleri ile yarışıyor.
Evrende kaç tane galaksi var?
- Kitap rafında yalnızca kitaplar var.
- Kitaplıkta sadece kitaplar var.
Sandalyeler ağacın altında.
Üniversitenin önünde bazı kitapçılar var.
Özel mülkiyete izinsiz giriyorsun.
Dünyanın en büyük havalimanı nerede bulunur?
Odada hiç masa yok.
Biz Japonya'yla savaşta değiliz.
Şu an uzayda kaç kişi var?
Sana ait olan her şey o sandıkta mı?
Masada kaç tane dergi var?
Tanıdıklarım arasında birçok Japonca konuşan Amerikalı vardır.
Berlin müzesi adasında beş müze bulunuyor.
Bir arada buzulların sağlığını gözlemlemek için çalışmak,
bu kandiller hala daha Ayasofya'da
bütün kuyruklu yıldızlar Oort bulutunun içerisindeyse
Daha çok haremlik selamlık olarak aynı ortamlarda bulunabiliyorlar
Yedinci katta dört lüks restoran var.
Başın dertte mi?
Fal kurabiyelerinin içinde bulunan falları kim yazıyor?
Ötegezegenler, güneş sistemi dışındaki gezegenlerdir.
O kasede değişik türde şekerleme var.
- Nerede olduğumuzu biliyor musun?
- Nerede olduğumuzu biliyor musunuz?
İyi haber şu ki soğuk zincir güzergâhına yeniden ulaştık.
Birçok restoranlar ve barlar Itsutsugi caddesindedir.
- Şu an tiyatrodaki askerler ihtiyaç fazlası yapılmayacaklar.
- Harekât alanındaki mevcut askerler görevden alınmayacak.
Bugün hala daha o notlar çok değerli koleksiyoncuların elinde
İki kurşun mağduru yakındaki bir hastanede yoğun bakım ünitesinde bulunmaktadır.
Biz çıkmaz bir sokaktayız.
Jüpiter'in uydularından biri olan İo, üzerinde aktif volkanlara sahiptir.
Dünyadaki suyun yüzde 96,5'i okyanuslarımızdadır.
Unutmayın, bir arama kurtarma görevindeyiz. Yani zaman çok önemli.
Onu mahkûm etmek için suçla ilgili yeterli kanıt yoktu.
o enerji bu sefer bizim olduğumuz tarafa doğru gelecek
İtalya'nın uygulaması yanlış ki zaten bu durumdalar
Biz zor bir durumdayız.
- Onların nerede olduğunu bilmek istiyorum.
- Onların nerede olduklarını bilmek istiyorum.
Masanın üstünde bazı kitaplar vardır.
Sen Alzheimer'in erken aşamalarındasın.
çünkü mutfakta elektrik ve doğal gaz tesisatları çok olduğu için bize orada zarar gelebilir
gibi coğrafi olarak engellenmiş yayın hizmetlerine erişmek kolaydır
Masanın üstünde kaç tane kitap var?
tabi herkesi kastetmiyorum çok zor durumda olan aileler de var
Bu kutuda elmalar var.
Onu mahkûm etmek için suçla ilgili yeterli kanıt yoktu.