Examples of using "Bedroht" in a sentence and their turkish translations:
Tom tehdit etti mi?
Bu adam seni tehdit ediyor mu?
Tom'u tehdit ettin mi?
Bu adam seni tehdit ediyor muydu?
Tom bizi tehdit etti.
Onlar tehdit hissetti.
Kimse onu tehdit etmedi.
Tom, Mary'yi tehdit etti mi?
- Filler nesilleri tükenme tehlikesi içindeler.
- Fil soyu, tükenme tehlikesi altındadır.
Onlar yok olma tehdidi altında.
Kutup ayıları iklim değişikliği tarafından tehdit ediliyorlar.
Birçok böcek türleri yok olmanın eşiğindedir.
Onların yetişme ortamı ormansızlaşma tarafından tehdit ediliyor.
- Birçok köpekbalığı türü yok olma tehdidi altındadır.
- Birçok köpek balığı türü yok olma ile tehdit ediliyor.
Mahallem yoksulluk tehdidi altında.
Bu hayvanlar yok olmanın eşiğindedirler.
- Bazı vahşi hayvanlar yok olma eşiğinde.
- Bazı vahşi hayvanlar tükenme eşiğinde.
O kuş türlerinin ölme tehlikesi içinde olduğu söyleniyor.
Tom Mary'nin John'u tehdit ettiğini biliyordu.
Martin Luther King, Jr ve onun destekçileri tehdit edildi.
- Bu küçük Pasifik adası halkı iklim değişikliği tarafından tehdit edilmektedir.
- Bu küçük Pasifik adası ulusu iklim değişikliği tehdidi altındadır.
Tom Mary'nin kendisini bir bıçakla tehdit ettiğini söyledi.
Gerildiklerinde, baskı ve tehdit altında olduklarında,
Birçok yerde, doğa insan faaliyeti tarafından tehdit edilir.
Tom, Mary'yi tehdit etti.
Yeni Delhi'de, hava kirliliği yüzünden milyonlarca insanın sağlığı tehlikede.
Bu kuş türü yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.
Vahşi yaşam biyoloğu Dr. Wong Siew Te'ye göre en tehlikeli gergedan, kendini tehdit altında hisseden gergedandır.
Tom bir yabancı adam tarafından sokakta gece bıçakla tehdit edildi ve parası soyuldu.
Normalde ben çok barışsever bir adamım. Ama ailem tehdit edildiğinde benim ne yapacağım hiç belli olmaz.