Translation of "Aufspüren" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Aufspüren" in a sentence and their turkish translations:

Er bemüht sich um Aufklärung, Konfliktprävention und das Aufspüren von Wildkatzen in Wohngegenden.

Eğitim, saldırıların önlenmesi ve insanların yaşadığı alanlarda dolaşan kedilerin takibi üzerine çalışıyor.

Es ist so sensibel, dass es Aas zwei Meter unterm Schnee aufspüren kann. Ein Vielfraß ist ein seltener Anblick.

Karın iki metre altında kalmış bir leşin kokusunu alacak kadar. Volverinlere çok nadir rastlanır.