Examples of using "Anblick" in a sentence and their turkish translations:
O görünce ürperdi.
Ender görülen büyüleyici bir an bu.
Bu manzara beni memnun eder.
Güzel bir manzaraydı.
Görmek için güzel bir manzaraydı.
O hoş bir manzara değildi.
Korkunç bir sahneydi.
Yılanı görünce donup kaldım.
Ayıyı gördüğünde dondu.
Cinayet yeri korkunç bir manzaraydı.
Onu görmeye tahammül edemiyorum.
Onun şapkasını gördüğünde güldü.
O hayalet görünce şaşırmıştı.
Köpek beni görür görmez kaçtı.
Tom iğneyi görünce bayıldı.
Hasta kanı görünce bayıldı.
Ben kan görmeye dayanamıyorum.
Kan görme beni kusacak gibi ve sersem hissettiriyor.
Onun yüzündeki görünüş paha biçilmezdi.
Araba kazası olay yeri korkunç bir manzaraydı.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel manzara.
Nadiren görülürler. Varlıklarını çok az kişi bilir.
- Seni görmek ne güzel.
- Bu ne yakışıklılık!
- Bu ne güzellik böyle.
- Ortalığı yakıyorsun.
O, onun yüzünü görünce ağlamaya başladı.
Tom Mary'yi görmeye bile dayanamaz.
Çocuk köpeği gördüğünde ağlamaya başladı.
Sadece kan görme onu bitkin düşürüyor.
Karın iki metre altında kalmış bir leşin kokusunu alacak kadar. Volverinlere çok nadir rastlanır.
O, ölü bedeni görünce korktu.