Examples of using "Angebaut" in a sentence and their turkish translations:
Onlar burada meyve yetiştiriyorlar.
Bu havuçları kendim yetiştirdim.
Küba'da çok şeker kamışı yetiştirilir.
Pirinç bu alanda ekilir.
Arpa bu alanda ekilir.
Pirinç dünyanın çeşitli yerlerinde yetiştirilir.
Ekilebilir arazi mahsul yetiştirilebilen arazi demektir.
Keşke bu yıl daha fazla marul ekseydim.
Geçen yıl domates yetiştirdim ve onlar çok iyiydi.
Ben bizim yetiştirmediğimiz sebzeleri asla yemediğimizi hatırlıyorum.
Dünyanın pamuğunun çoğu Çin, Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri ve Pakistan'da yetiştirilir.