Examples of using "Allzu" in a sentence and their turkish translations:
Çok hevesli görünmüyorsun.
O kendinden çok emin.
Çok utangaçsın.
Çok aç değilsin, değil mi?
- Seni sadece çok iyi anlıyorum.
- Seni çok çok iyi anlıyorum.
O, sadece çok doğrudur.
Bu çok zor görünmüyor.
Gerçekten aç değilim.
Tom çok parlak değil.
Çok kibar değilim.
Aşırı derecede yorgun değildim.
O çok zor olmazdı.
Ben çok şaşırmamıştım.
- Tom çok yoğun değildi.
- Tom çok meşgul değildi.
Tom'un bilgi eksikliği belliydi.
Tom çok konuşkan değil.
Tom çok mutlu değil.
Tom çok dindar değil.
Ben çok iyimser değilim.
Tom çok uzun boylu değil.
Pek nazik değilsin.
Gerçekten çok dindar değilim.
Ben çok mutlu değilim.
Tom çok mutlu görünmüyordu.
Çok şaşırmış görünmüyorsun.
Tatil çok yakında sona erdi.
Çok mutlu görünmüyorsun.
Tom o kadar mutlu görünmüyordu.
Tom çok mutlu görünmüyor.
İngilizcem çok iyi değil.
Bu çok zor olmamalı.
Çok zor olmayacak.
Tom çok iyi biçimde Fransızca konuşmaz.
Tom Fransızcayı çok iyi konuşmadı.
Bu çok uzun sürmemeli.
Isırık çok derin değil.
Çok iyi Arapça konuşamıyorum.
Çok zor olmamalı.
Tom Mary'yi çok iyi tanımıyordu.
- Çok zor görünmüyor.
- Çok zor durmuyor.
Bu beni o kadar da şaşırtmadı.
Biz gerçekten güvende hissetmiyoruz.
Bunun çok faydası olmadı.
Umutlar çok parlak değil.
Gerçekten onu etkilemek istiyorum.
Bu konuda çok mutlu değilim.
Tom pokerden çok hoşlanmaz.
Ben İngilizceyi çok iyi konuşamam.
Tom onu çok iyi yapamaz.
Tom bunun hakkında çok endişeli değildi.
- Tom yüzünü sık tıraş etmez.
- Tom sık tıraş olmaz.
Bu çok zor görünmüyor.
Hafızan pek iyi değil.
Tom'un işte ilk haftası çok iyi geçmedi.
Tom o kadar çok önemsemiyor.
Tom çok uzun boylu değil, değil mi?
Fransızcayı hâlâ çok iyi konuşmuyorum.
Tom o kadar uzun burada olmayacak.
Tom çok sık kiliseye gitmez.
Ben bu çevreyi çok iyi bilmiyorum.
Tom çok hevesli görünmüyordu.
Bu çok zor görünmüyor.
Kısa sürede bir şeyler olmasını bekleme.
Gitarı çok iyi çalamam.
Biz birbirimizi tanıyoruz ancak pek de iyi değil.
Tom'un özellikle yakışıklı olduğunu sanmıyorum.
Tom çok endişeli görünmüyor.
Tom'un umutlarını çok fazla yükseltme.
Tom aslında bize fazla yardım edemez.
Tom çok yorgun görünmüyor.
Tom buradan çok uzakta yaşamıyor.
Tom bunu artık çok sık yapmıyor.
Tom çok motive olmuş gibi görünmüyor.
Fransızcayı çok iyi konuşamam.
Tom çok arkamızda olamaz.
Kendim bu konuda çok emin değilim.
Ben olsam fazla umutlanmazdım.
Bu yapmak için bu kadar zor olmamalı.
Pek iyi görünmüyor.
Tom beni gördüğüne çok mutlu gibi görünmüyordu.
- Tom haberi pek hoş karşılamadı.
- Tom haberi çok hoş karşılamadı.
Bu oyunda çok iyi değilim.
Kaktüs oldukça dikenli bir tropik bitkidir.
Tom gerçekten çok başka türlü yapamaz.
Tom o kadar iyi görünmüyor.
Onu yapmak çok zor olmamalı.
Umarım çok uzun süre beklemek zorunda değiliz.
Onlar çok geçmeden evlenecek.
Burada çok mutlu olmadığın açık.
Tom bana çok iyi hissetmediğini söyledi.
Çok yüksek sesle konuşma. Onu uyandıracaksın.
Kar yağıyordu ama dışarısı çok soğuk değildi.
Tom ve Mary çok sık sinemaya gitmezler.
Onun onu sevdiği çok açık.
Ne yazık ki onun espri anlayışı yok.