Examples of using "Akzeptieren" in a sentence and their turkish translations:
- Kredi kartlarını kabul ediyor musunuz?
- Kredi kartları kabul ediyor musunuz?
Onlar başka görüşleri kabul ederler.
Onu kabul etmek zorunda kaldım.
Visa kartını kabul ediyor musunuz?
Bunu kabul edebilirim.
Hangi ödeme yöntemlerini kabul ediyorsunuz?
Her şeyi kabul edeceğiz.
Onu kabul etmek zorundayız.
Ama onu kabul edeceğe benzemiyorlar.
Bütün kredi kartlarını kabul ediyoruz.
- O, kaderini kabul etmek zorunda kaldı.
- O kaderi kabul etmek zorunda kaldı.
Rolünü kabul etmek zorundasın.
Onu asla kabul etmeyeceğim.
Bunu kabul etmeyi reddediyorum.
Tom bunu kabul etmek zorunda.
MasterCard kabul ediyor musunuz?
Neden onu kabul etmedin?
Tom cevap için 'hayır'ı kabul etmez.
O reddedilmeyi kabul etmeyecek.
O reddedilmeyi kabul etmeyecek.
- O yaşlılığı kabul etmiyor.
- O, ihtiyarlığı reddediyor.
sadece bölgeyi kutsal kabul ediyorlar
dünyanın yuvarlak olduğunu kabul ediyoruz
- Üzgünüz, kredi kartı kabul edemiyoruz.
- Üzgünüm, kredi kartı kabul etmiyoruz.
Bu şartları kabul etmek daha iyi olurdu.
Ticari ve ticarileşmeye başlayan çiftliklerin
Benim isteğimi kabul edeceğinizi umuyorum.
Bu şartları ve koşulları kabul edeceklerini sanmıyorum.
Bu kartı kabul eder misiniz?
Korkarım ki açıklamamı kabul etmeyecek.
Benim kararlarımı kabul etmek istememen çok kötü.
Onların bu şartları ve koşulları kabul edeceklerini sanmıyorum.
Bugün gerçekten meşgulüm yoksa kabul ederdim.
Tom kabul ederdi.
Gökkuşağını isteyen, yağmura katlanmak zorunda.
O garip bir kadını annesi olarak kabul etmedi.
Hala, yeni bir öneriyi kabul etme isteğim yok.
İspanya kralını senin liderin olarak kabul etmelisin.
Muiriel'in, yenilgisini kabul etmekten başka seçeneği yoktu.
O, kızının erkek arkadaşını kabul etmek için hiçbir çaba harcamadı.
Tom Mary'nin teklifini kabul edip etmeyeceğini ya da reddedip etmeyeceğini bilmiyor.
bakın yuvarlak demedim yuvarlak olduğunu kabul ediyoruz dedim
Öyle bir mazereti kabul edemem.
şimdilik teknolojimiz buna müsade etmediği için nasa'nın verdiği verileri doğru kabul etmek zorundayız
Aslında insanları oldukları gibi kabullenmek gerek. Onlardan yok daha.
Ve Jomsviking, çok düzgün bir şekilde 'diğerlerini de bırakmadıkça bunu kabul edemezsin' diyor
Sadece onu kabul edemez misin?
Kimse senin kabul etmeni istemedi fakat en azından senden farklı görüşlere sahip olan insanlar olduğunu kabul edemez misin?
Kaderini kabul etmekten başka seçeneği yoktu.
Onun benim önerimi kabul edip etmeyeceği şüpheli.
Ben teklifini kabul etmeye hazırım.
Öyle bir yalnızlık vardır ki seversin. Öyle bir yalnızlık vardır ki tahammül edersin Ve öyle bir yalnızlık vardır ki bütün duyularını sarar. Bütün bu yalnızlıkları kabullenmeyi öğrenmelisin.