Examples of using "übers" in a sentence and their turkish translations:
Onlar iş konuşuyorlardı.
- O mutlu görünüyordu.
- Keyfi yerinde görünüyordu.
- Yüzünde güller açıyordu.
Mutlu görünüyordu.
O evlenmeyi düşünüyor.
Tom seni kazıkladı.
Tom bana kazık attı.
İşi daha sonra konuşacağız.
Diğer şeyler arasında hava durumunu konuştuk.
Aldatılmış hissediyorum.
Bana kazık atmaya çalışma!
Yemek yerken işten bahsetme.
Tom, evlenmeyi düşündüğünü söylüyor.
Masanın üstünde dans etme hakkında bir kitap var.
bana yazmak hakkında bilmem gereken her şeyi öğretti
O bana kazık atmaya çalıştı.
O bana kazık atmaya çalıştı.
Oldukça uygun olduğu için her zaman internette pizza siparişi veririm.
Büyüklerinizin torunlarının seslerini telefonda duymasına izin verin.
Ona söyleyecek cesaretim yoktu.
Ona söyleyecek cesaretim yoktu.
Tom'a söylemeye cesaret edemedim.
Bölüm 14'ü okumanız gerekiyordu. O sizin hafta sonu boyunca ev ödevinizdi.
Tom'un Mary'ye doğruyu söyleyecek cesareti yoktu.
Ne olduğunu Tom'a söyleyecek cesaretim yoktu.
Hepinize kazık atabilirdim ama atmadım.
Kandırılmış hissetmiyorum.
Mary Tom'un onun için pişirdiği güzel sincap şekilli kurabiyeleri yemek için kendini ikna edemedi.
Hafta sonu için tatile çıktım ve sana biraz harçlık bıraktım. Odanı topla! O zaman harçlığını bulursun. Öptüm, annen.