Examples of using "Montrez" in a sentence and their turkish translations:
Onu bana göster.
Bana başkalarını da gösterin.
Bana daha iyi bir tane göster.
Dilini görmeme izin ver.
Bana göster.
Kendini göster.
Lütfen bana resmini göster.
Kağıtlarınızı bana gösterin!
Bana başka bir çanta göster.
Tom'a ellerini göster.
Ah! Onu bana göster lütfen.
soyun ve bana gösterin!
Bana yolu gösterin, ne dersiniz?
Yolu göster.
Bana her şeyi göster.
Neyin var, bana göster.
Matrixin köşegenleştirilebilir olduğunu göster.
Ah! Onu bana göster lütfen.
Pasaport, lütfen.
Dilini dışarı çıkar.
Lütfen bana defterinizi gösterin.
Lütfen bana menüyü gösterin.
- Onu görmeme izin ver.
- Şunu görmeme izin ver.
- Lütfen listeyi bana göster.
- Lütfen listeyi bana gösterin.
Bana bunu nasıl yapacağımı göster.
Bunu nasıl yapacağını ona göster.
Bariyerde biletini göster.
Hangi belirtilerin var?
Bize yolu göster.
Bana pasaportunu göster.
Bana biraz saygı göster.
Bana elini göster.
- Bana dövmeni göster.
- Dövmeni göster.
- Lütfen yaralı kolunu bana göster.
- Lütfen bana yaralı kolunu göster.
Bana o listeyi göster.
- Bana ellerini göster.
- Bana ellerinizi gösterin.
Bana başka bir kravat göster.
Odayı bize göster.
Bana ceplerini göster.
- Bana saatini göster.
- Bana saatinizi gösterin.
Bana onu nasıl yapacağımı göster.
Bana onun nerede olduğunu göster.
Ben bu kravatı beğenmiyorum. Bana daha iyi birini göster.
Dönüş biletinizi bana gösterir misiniz?
Bunu sevmedim. Bana bir başkasını göster.
Bana belgelerini göster.
Lütfen bana istasyonu giden yolu gösterin.
Bize doğru yolu göster.
Destekleyici olun.
Arkanızda ne sakladığınızı bana gösterin!
Bana ücretlerinin bir listesini göster, lütfen.
Nelere gücünüzün yettiğini tüm dünyaya gösterin.
Kimin patron olduğunu ona göster!
Bana neyin olduğunu göster!
Neyin varsa bize göster.
Bana haritadan onu göster.
Tuttuğun şeyi bana göster.
Lütfen dizüstü bilgisayarınızı bana gösterin.
"Eğer insanlara nasıl göründüğünü gösterip
Lütfen yara izini gösterin.
Bana ne aldığını göster.
- Onu nasıl yapacağımı bana göster, lütfen.
- Onun nasıl yapılacağını bana gösterin, lütfen.
Bana başka birini göster.
Ona ne yapabileceğini göster.
Bana fotoğrafları göster lütfen.
Lütfen bana bu kitabı göster.
Ne aldığını bize göster.
Otobüs durağı yolunu göster bana.
Bana ağrının nerede olduğunu göster.
Raporlarınızı teslim edin.
Lütfen bana pul albümünü göster.
Bana seni seven kişiyi göster.
Arkanızda ne sakladığınızı bana gösterin!
Bana başka bir saat göster.
Duygularının ortaya çıkmasına izin verme.
Porto Riko'nun harita üzerinde nerede olduğunu bana göster.
Lütfen bana başka bir tane daha gösterin.