Examples of using "Vendeur" in a sentence and their turkish translations:
Bir satış elemanıyım.
Bu, dürüst olmayan bir satıcı.
O bir araba satıcısı.
O da bir satıcı.
Bu araba satıcısı dürüst değil.
Bunu bir sokak satıcısından aldım.
Bob cumartesi günü bakkalda bir kâtip olarak çalıştı.
Satıcı makinenin nasıl kullanılacağını gösterdi.
Sonunda satıcı pahalı makineyi almam için beni ikna etti.
Mahkûm uyuşturucu satıcısı ölüm cezasını ömür boyu hapis cezasına düşürtmek için yetkililere boyun eğmeye istekliydi.