Examples of using "Sonnette" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir çıngıraklı yılan.
Nihayet zil çaldı.
Şuna bakın! Bu bir çıngıraklı yılan.
Hâlâ o çıngıraklı yılanı yakalayabileceğinizi düşünüyorsanız
Körükler çalışmıyor.
Kapı çaldığında hâlâ yemek yiyordum.
Bir çıngıraklı yılan, bir akrep ve bir tarantula bulacağız.
Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.
Çıngıraklı yılanı kuyruğundan tutarak yakalamamı istiyorsunuz demek?
Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünürseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.
Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.
Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin. Çıngıraklı yılan ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.
Bir çıngıraklı yılan tarafından ısırılır ve yardım alamazsanız başınız cidden belaya girebilir.
Bunun anlamı, kaslarını kullanarak öne atılmaya hazır olduğudur. Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.