Examples of using "Saoul" in a sentence and their turkish translations:
Sen sarhoşsun.
Yüklüyüm.
Tom sarhoş.
- Sarhoş değildim.
- Ben sarhoş değildim.
O belli ki sarhoş.
Ben çok sarhoşum.
Ben bütünüyle sarhoşum.
Tom sarhoş değildi.
Tom biraz sarhoştu.
Herkes sarhoş.
Tom bir partiden eve sarhoş geldi.
Tom sarhoş.
İçince hep nara atar.
Sarhoş musun? Araba sürme!
Tom dün gece sarhoş oldu.
Sanırım biraz sarhoşum.
Sen sarhoşsun.
O ya sarhoş ya da deli.
O çok sarhoş.
Tom sarhoş mu?
Sarhoş değildim.
O kadar sarhoş değilim.
- O sarhoş.
- O sarhoştur.
O, eve gidemeyecek kadar çok sarhoştur.
Tom sarhoş.
Sanırım Tom sarhoş olabilir.
Tom onu yaptığında muhtemelen sarhoştu.
Sanırım babam o zaman biraz sarhoştu.
Ben sarhoşum.
- Ne kadar sarhoş olduysan ol, Goethe yine de bir şairdi.
- Sarhoşken yazdığın şiirler, Goethe ile kıyaslandığında göte benziyor.
- Tom zil zurna sarhoş.
- Tom körkütük sarhoş.
O sarhoş olduğunda o her zaman ağlar.
O kadar sarhoş değilim.
Tom sarhoş olduğunu sandı.
Bir sarhoşla asla tartışma.
Senin sarhoş olduğunu duydum.
O içtiğinde farklı bir kişi oluyor, bu yüzden onunla içki içmeyi sevmiyorum.
Tom'un sarhoş olduğunu düşünüyorum.
O az önce bana mesaj attı. Sanırım yine sarhoş.
Sarhoştunuz, değil mi?
Sarhoştunuz, değil mi?