Examples of using "Rallongent" in a sentence and their turkish translations:
Geceler hızla uzamakta.
Kış sertleştikçe geceler iyice uzar.
...günler uzar ve karanlık yerini aydınlığa bırakır.
İlkbahar geldiği zaman günler gün be gün uzar.
Gezegenin engin alanları donmaya başlıyor. Her gece daha da uzun sürüyor.
İlkbaharda, günler daha uzadığında ve güneş daha ısındığında, o, ilk nar bülbülünün güneyden dönüşünü bekledi.