Examples of using "Puni" in a sentence and their turkish translations:
Tanrı tarafından cezalandırıldı
- O, cezalandırılacaktır.
- O cezalandırılacaktır.
Tom evde çakılıp kaldı.
Tom'u cezalandırdım.
Sen cezalandırılıyor musun?
- Cezalandırılacaksın.
- Cezalandırılacaksınız.
Ben haksız yere cezalandırıldım.
Az önce cezalandırıldım.
Cezalandırılmak hoşuna gitmedi.
O, çocuklarını cezalandırdı.
Cezalandırılmayı sevmiyor.
Ağır bir şekilde cezalandırılmalı.
Her suç cezalandırılmalı.
Tom cezalandırılacağını bilir.
Adil şekilde cezalandırıldı.
Onun cezalandırılmasını istiyorum.
Suçlarından dolayı cezalandırıldı.
Kimse fiyaskodan dolayı cezalandırılmadı.
Sen öfken için cezalandırılmayacaksın, öfken tarafından cezalandırılacaksın.
Cezalandırılıyorum.
Suç işlersen cezalandırılmalısın.
Parayı kim çaldıysa cezalandırılmalıdır.
O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
Tom gerçekten cezalandırılmayı hak ediyor mu?
Onu kurallar uyarınca cezalandırdık.
O, görevini ihmal etmekle suçlandı.
Benim cezalandırılmam gerekiyor.
Yaptıklarım için cezalandırılacağım.
Tom'un yeterince cezalandırıldığını düşünüyorum.
Ben cezalandırılmadım.
O bir suç işlerse cezalandırılmalı.
Bu defa cezalandırılmaktan kaçınmayacaksın.
O gerçeği anlattı, aksi halde o cezalandırıldı.
Bay White sınavda kopye çektiği için çocuğu cezalandırdı.
Bunu tekrar yaparsan cezalandırılacağın konusunda seni uyarmalıyım.
Cezalandırılmam gereken kötü şeyler yaptım.
Sadece onlar değil aynı zamanda ben de öğretmen tarafından azarlandım.
Cezalandırılmam gerekeceğini biliyorum.
Onu yapsaydım cezalandırılabilirdim.
Cezalandırılacağımı bilmiyordum.
Hollanda'da bir çocuk kurabiye istemek konusunda fazla ısrarcı davranıyorsa cezalandırılabilir ve kurabiye alamaz.
Senin cezalandırılmanın saçma olduğunu düşündük.
Annem babam beni bir şeyler için neredeyse hiç cezalandırmamıştır.