Translation of "Planter" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Planter" in a sentence and their turkish translations:

Car le système va planter!

çünkü sistem çökmüş olacak!

Ça ne devrait pas planter?

çakılması gerekmez mi?

- Pensais-tu que j'allais te planter ici ?
- Pensiez-vous que j'allais vous planter ici ?

- Seni burada bırakacağım mı sandın?
- Seni burada bırakacağımı düşündün mü?
- Seni burada bırakacağımı mı düşündün?

Es-tu prêt à le planter ?

Onu ekmek için hazır mısın?

Où devrions-nous planter la tente ?

Çadırı nereye kurmalıyız?

Peux-tu m'aider à planter cet arbuste?

Bu çalıyı dikmeme yardım edebilir misin?

J'ai fait planter quelques arbres par le jardinier.

Bahçıvana bazı ağaçlar diktirdim.

- Je vais être recalé.
- Je vais me planter.

Başarısız olacağım.

Le printemps est la saison pour planter les arbres.

Ağaçların ekildiği mevsim ilkbahardır.

Oui, on peut se planter avec 10% des consommateurs.

Tabi ki yüzde 10 yapabilirsiniz.

Ça semble être un bon endroit pour planter une tente.

Bu, çadır kurmak için iyi bir yer gibi gözüküyor.

Il faut un marteau-piqueur, planter des arbres et attendre qu'ils poussent,

bir kaya matkabı alıp, ağaçları dikip, büyümesini beklemeniz gerekebilir