Examples of using "Oses" in a sentence and their turkish translations:
- Hodri meydan!
- Cesaret ediyorsan!
Beni onunla suçlamaya nasıl cüret edersin!
Bu ne cüret!
- Bu ne cüret?
- Nasıl yaparsın?
Ne cüretle onu onlara yaparsın?
Ne cüretle onu ona yaparsın?
Beni yalan söylemekle suçlamaya nasıl cüret edersin!
Onu bana söylemeye nasıl cesaret edersin!
Benden kuşkulanmaya nasıl cesaret edersin!
Bana aptal demeye nasıl cüret edersin!
Böyle bir şeyi ne cüretle bana söylersin?
Ne cüretle bana gülersin!
- Bunu Tom'a yapmaya nasıl cüret edersin?
- Onu Tom'a yapmaya nasıl cesaret edersin!
Benimle o şekilde konuşmaya nasıl cesaret edersin!
Tom'la alay etmeye nasıl cüret edersin!
Bana nasıl böyle bir şey demeye cüret ediyorsun!
Benimle o tonda konuşmaya nasıl cüret edersin!
Bana bir suçlu gibi davranmaya nasıl cüret edersin!
Benimle o tonda konuşmaya nasıl cüret edersin!
İzin almadan evime girmeye nasıl cüret edersin!
Benim hakkımda böyle şeyleri söylemeye nasıl cesaret edersin!
İnsanları bu şekilde incitmeye nasıl cüret edersin!
Ne cüretle böyle konuşursun?
Ne cüretle bunu söylüyorsun?
Oğlumla öyle konuşmaya nasıl cüret edersin!
Sen benimle nasıl böyle konuşabilirsin?
Lola'yı hiç bilmeyen sen, nasıl aşktan konuşmaya cüret ediyorsun?
Karımın önünde o şekilde konuşmaya nasıl cüret edersin!
Tom hakkında böyle şeyleri söylemeye nasıl cüret edersin?
Kız kardeşimi aşağılamaya nasıl cesaret edersin?
Ne cüretle böyle bir şey söylersin!
Benimle böyle konuşmaya nasıl cesaret edersin!
Ne yapmam ya da yapmamam gerektiğini bana söylemeye nasıl cüret edersin!
Benimle böyle konuşmaya nasıl cesaret edersin?
Benim hakkımda böyle şeyler söylemeye nasıl cesaret edersin?