Examples of using "N'allez" in a sentence and their turkish translations:
Ona pişman olmayacaksın.
Camide ayakkabı giymeyin.
Ölmeyeceksin.
Herhalde ebeveynlerimi aramayacaksın, değil mi?
Sen kazanmayacaksın.
çok derinlere girmeyin, yoksa onları kaybedersiniz.
Bundan pişman olmayacaksınız!
yani bu kötü bir şey aslında cezaevine girmiyorsunuz
Yeterince hızlı hızlı gitmiyorsun.
Ebeveynlerime söylemeyeceksin, değil mi?
- Buna asla inanmayacaksın.
- Buna hiç inanmayacaksın.
Odama girme.
Gitmeyecek misin?
Bundan pişman olmayacaksınız.
- Vazgeçmeyeceksin, değil mi?
- Pes etmeyeceksin, değil mi?
Eğer sen konsere gitmiyorsan, ben de gitmiyorum.
Neden onunla konuşmaya gitmiyorsun?
Bunu kaçırmak istemeyeceksin.
Bir şey söylemeyecek misin?
Ceketini çıkarmayacak mısın?
Bunu bildirmeyecek misin?
Neden devam etmiyorsunuz?
Niçin Tom'a yardım etmeye gitmiyorsun?
Kutuyu açmayacak mısın?
Lütfen eve gitme.
Neden bir uyku çekmeye gitmiyorsun?
Noel'i Tom'la geçirmeyecek misin?
Buna inanmayacaksın.
Onu yapmayacaksın, değil mi?
Sen ağlamayacaksın, değil mi?
Onu gerçekten yapmayacaksın, değil mi?
O, gelmeyeceğin anlamına mı geliyor?
- O binaya girme.
- O binaya girmeyin.
Benim yanımda kimin oturduğuna inanmayacaksın.