Examples of using "Moque" in a sentence and their turkish translations:
Tom Ken ile alay ediyor.
Onlarla alay etme.
Tom ıslanmayı umursamıyor.
Yabancılarla alay etme.
Fakirleri aptal yerine koyma.
O her zaman beni aptal yerine koyuyor.
O her zaman başkalarını bir aptal yerine koyar.
Çocuklarla alay etme.
İnsanlarla alay etmeyin.
O sadece seninle dalga geçiyor.
Benimle alay etme.
Aklımızla alay etme
Islansam da önemli değil.
Herkes bana gülüyor!
Hiç kimse kendisine gülünmesinden hoşlanmaz.
Herkes bize gülüyor.
- Benimle dalga geçme.
- Benimle alay etme.
- Tencere dibin kara, seninki benden kara.
- Dinime söven bari Müslüman olsa.
- Dinime küfreden bari Müslüman olsa.
Şakalandın.
Bizim takımın kazanması ya da kazanmaması umurumda değil.
Ben ciddi konuşuyorken benimle dalga geçme.
Mary genelde alay edilmeye alışkın değildir.
Sonuçlarını umursamıyorum.
Lehçesinden dolayı, Tom her zaman John'la alay eder.
Gülünmeye alışkınım.
Başkalarının önünde gülünmeye katlanamam.
Diğerleriyle alay etmeyin.
Senin aksine, ben herkesin önünde insanlarla alay etmem.
Bana gülme.
- Bana gülünmesine alışkın değilim.
- Komik duruma düşmeye alışık değilim.
Ne kadar olduğu umurumda değil. Ben zaten onu alacağım.
Diğer insanlarla alay etme.
Kız kardeşim her zaman benimle alay eder.
Aptal yerine konulmaktan hoşlanmıyorum.
Benimle alay etme. Ciddiyim.
Lütfen bana gülme.
Şaka yapmıyorum. Bazı insanlar aslında dünyanın sadece altı bin yaşında olduğuna inanıyorlar.
Benimle dalga geçme!
Kendini gülünç duruma düşürmeyi bırak. Herkes sana gülüyor.
Hata yaptığı için ona gülme.