Translation of "Gratuitement" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Gratuitement" in a sentence and their turkish translations:

Je l'ai eu gratuitement.

Onu ücretsiz aldım.

On obtient rien gratuitement.

Bir şeyi asla bedava alamazsın.

Tu peux l'obtenir gratuitement.

Para ödemeden elde edebilirsin.

Marie l'a fait gratuitement.

Mary onu ücretsiz yaptı.

Apprenez une langue gratuitement.

- Bedavaya bir dil öğrenin.
- Beleşe bir dil öğrenin.

Nous offrons cela gratuitement.

Bunu bedavaya veriyoruz.

Je l’ai eu gratuitement.

Onu parasız aldım.

Tom le fera gratuitement.

Tom bunu ücretsiz yapacak.

- Tom a obtenu le ticket gratuitement.
- Tom a eu le ticket gratuitement.

Tom ücretsiz bilet aldı.

Les marchandises seront livrées gratuitement.

Mallar ücretsiz teslim edilecek.

J'ai eu le billet gratuitement.

Bileti ücretsiz aldım.

J'ai reçu le billet gratuitement.

Bileti ücretsiz aldım.

- Seriez-vous disposé à m'envoyer un échantillon gratuitement ?
- Seriez-vous disposée à m'envoyer un échantillon gratuitement ?
- Seriez-vous disposés à m'envoyer un échantillon gratuitement ?
- Seriez-vous disposées à m'envoyer un échantillon gratuitement ?

Bana ücretsiz bir numune gönderir misiniz?

Et ensuite partagés gratuitement parmi eux

ve daha sonra atfettikleri daha yüksek gücü onurlandırmak için

Vous pouvez avoir ce livre gratuitement.

Bu kitabı ücretsiz alabilirsin.

Tom a eu ces billets gratuitement.

O, bu biletleri parasız aldı.

Les articles achetés ici seront livrés gratuitement.

Buradan satın alınan ürünler ücretsiz olarak teslim edilecektir.

Pouvons-nous utiliser notre premier mois gratuitement et le premier mois gratuitement et mettre fin à notre abonnement?

İlk ay bedava,ilk ay bedavaya kullanıp aboneliğimizi sonlandırabiliyor muyuz?

Et vous voulez le diffuser gratuitement à l'humanité.

ve bunu da insanlığa bedava bir şekilde yaymak istiyosunuz.

Appelez-nous gratuitement au 1-800-446-2581.

Bizi ücretsiz olarak 1-800-446-2581'den arayın.

J'ai eu ces tickets pour le concert gratuitement.

Konser için bu biletleri ücretsiz aldım.

N'oubliez pas que vous ne pouvez rien acheter gratuitement.

Şunu unutmayın,bir şeyi bedavaya alamazsınız.

Marie dit qu'elle est prête à le faire gratuitement.

Mary onu ücretsiz yapmaya istekli olduğunu söylüyor.

Rien n'est plus cher que ce que l'on reçoit gratuitement.

Hiçbir şey birinin ücretsiz aldığı şey kadar pahalı değildir.

Vous pouvez passer gratuitement un appel d'ordinateur à ordinateur sur l'Internet !

Ücretsiz olarak internet üzerinden bir bilgisayardan bilgisayara arama yapabilirsiniz!

Jusqu'à 40 minutes, jusqu'à un certain utilisateur, utilisez-le gratuitement, sans publicité

40 dakikaya kadar, belli bir kullanıcıya kadar sana demiş bedava la reklamsız kullan yahu

En écoutant les programmes en anglais à la radio, tu peux apprendre l'anglais gratuitement.

Radyodaki İngilizce programlarını dinlersen bedava İngilizce öğrenebilirsin.

Nous avons reçu cette chaise gratuitement car la dame d'à côté ne la voulait plus.

Yandaki bayan artık onu istemediği için biz bu sandalyeyi boşuna aldık.

Les tickets sont à 30 dollars, le stationnement est gratuit et les enfants sont admis gratuitement.

Biletler 30 dolar, park etmek ücretsiz ve on yaşın altındaki çocuklara ücretsiz giriş.