Examples of using "Fera" in a sentence and their turkish translations:
Yarın sıcak olacak.
Yeterli.
Biri onu yapacak.
Tom aynısını yapacak.
Yakında hava kararacak.
Biri şu işi yapacak.
Yarın sıcak olacak.
- Herhangi biri işe yarar.
- Kim olsa iş görür.
Onun ne yapacağını bilmiyorum.
Tom yatakları düzeltecek.
Tom yarın ne yapacak?
Bunu seninle yarı yarıya bölüşeceğim.
Bulaşıkları yıkayacak.
Para o konuda hiçbir şey yapmayacak.
Tom bulaşıkları yıkayacak.
Bulaşıkları yıkayacak.
Bugün sıcak olacak.
Yarın, hava soğuk olacak.
Yarın hava sıcak olacak.
Tom kâbuslar görecek.
Tom bunu ücretsiz yapacak.
O iyi bir takım kaptanı olacak.
Sigara içmek size çok zarar verecektir.
Kimse sana zarar vermeyecek.
hiç kimse inanmaz.
Herhangi bir kitap iş görür.
Fark etmeyecek.
Yarın sıcak olacak mı?
Çalışma size iyi gelecek.
O iyi bir doktor olacak.
İnşallah yarın hava iyi olur.
O iyi bir eş olacaktır.
Hava nasıl olacak?
Bu büyük bir fark yaratacak.
Tom harika bir iş yapacak.
Tom onu asla yapmayacak.
Güzel havaya sahip olacağımızı düşünüyor musun?
Sadece kendini suçlamak zorundasın.
Hava çok sıcak olacak.
Hiç acıtmayacak.
Yarın çok sıcak olacak.
Tom onunla ilgilenecek.
Zarar verilmeyeceksin.
Bu ilaç sizi daha iyi hissettirecek.
Tom'un onu yapacağından eminim.
Havanın güzel olup olmayacağını merak ediyorum.
Bu şimdilik işimizi görür.
Politika yalnızca enflasyonu hızlandıracak.
Sorun onu kimin yapacağıdır.
Başkan yarın bir açıklama yapacak.
Sanırım hava bugün sıcak olacak.
O, uzun bir hayat yaşamayacak.
Marie yatakları toplamayacak.
- Bu ilaç size iyi gelecek.
- Bu ilaç sana iyi gelecek!
Yarınki hava nasıl olacak?
Size toz yedirecek.
Bu bize zarar verecek.
Bu sadece işleri daha kötü yapacak.
Bu bize zaman kazandıracak.
Dan'in şirketi kepenk kapatacak.
Başkan yarın bir beyanatta bulunacak.
Tom güç kullanacak.
O incitmeyecek, söz veriyorum.
Yarın havanın iyi olacağını düşünüyor musun?
Bu bir fark yaratacak mı?
Bir miktar para iş görür.
Tom er ya da geç onu yapacaktır.
Bu yeterli değil.
Köpek size zarar vermeyecek.
Ben, güneşli olacağını sanmıyorum.
Doğal gıda sana iyi gelecektir.
- Bencilliğin sana arkadaşlarına mâl olacak.
- Bencilliğin sana arkadaşlarını kaybettirecek.
Arılar hava güzelleşince çıkacaklar.
Polis sana mermileri bulduracak.
Hava gittikçe sıcak olacak.
Yarın havanın iyi olacağını düşünüyor musun?
Birinin bunu yapacağından eminim.
Bu bir fark yaratacak mı?
Bir bardak su seni daha iyi hissettirecek.
Bunu yapmak sadece işleri kötüleştirecek.
Bu fırtınadan sonra hava daha serin olacak.
Tom onu asla yapmayacağını söylüyor.
Bu ilaç senin daha iyi hissetmeni sağlayacak.
Sıcak ılıca seni iyi yapacak.