Examples of using "Filmé" in a sentence and their turkish translations:
Daha önce hiç kayda alınmamış bir davranış.
Bu görüntüyü sen mi çektin?
Kameraya da hiç alınmamıştır.
Onlar tüm töreni filme çektiler.
Güneş battıktan sonra bu kumsalda olanları kimse kaydetmemişti.
Ama onu videoya alan kişi Neil Armstron'dan sonra mı indi?
Dün gece gördüğümüz film Avustralya'da çekildi.
. Nil boyunca sürükleyici, ilgi çekici ve güzelce filme alınmış bir yolculuk