Examples of using "Entier" in a sentence and their turkish translations:
tüm konsept yerle bir olabilir.
Tüm mürettebat kurtarıldı.
Bugün ben bütün dünyayı seviyorum.
Bütün dünya bunu biliyor.
- Bütün dünya izliyor.
- Tüm dünya izliyor.
Bütün hükümet istifa etti.
Onun hepsini okudun mu?
ve dünyayı dolaşmaya başladım.
Dünyanın her yerinde Kadın Yürüyüşleri yapıldı.
Barışı tüm dünya arzuluyor.
Benim ülkem bütün dünya.
Bütün dünya Brezilya'yı sever.
Bütün dünya çıldırdı.
Daha önce onun hepsini duydum.
Onun hepsini okudun mu?
ve dünyanın dört bir yanındaki birçok milletle iyi ilişkilerimiz oldu.
bir anda tüm dünyayı sarıverdi
Tüm dünya büyük bir kriz yaşıyor
tümünden daha fazla karbon var,
Dünyaca ünlü tasarımcılar getirelim
Mucit tüm dünyada bilinir.
Tüm Dünya barışa açlık duyuyor.
O, tüm ülkede bilinir.
Onun hepsini görmeliyim.
Dünyaca tanınmış biri.
evrensel olarak tanınır hale geldi.
Tüm varlığı düşünüyor, hissediyor, keşfediyor.
Tüm dünyada bilinen bir yazardır.
Mesajı dünyaya yaydık.
- Bütün dünya savaşta yer aldı.
- Savaşa tüm dünya katıldı.
Dün tüm dünyadan gelen bazı turistlerle röportaj yaptık.
O dünyaca meşhur oldu.
Dünyadaki eski şehirlere ilgim var.
Onun ismi tüm dünyada bilinir.
Bütün ülke karla kaplıydı.
Bütün dünya onları durdurmak için seferber edilecek.
Yılan köpeği bütünüyle yuttu.
Amerikan filmleri dünya çapında popülerdir.
Bütün dünyadan LGBT göçmenleri gördük
Ve o günden bugüne, dünya genelinde televizyon,
Bir şekilde, insanları bir araya getirdi,
şimdi dünya üzerindeki kara parçası bütündü
- İngilizce dünyanın her yerinde konuşulan bir dildir.
- İngilizce tüm dünyada konuşulan bir dildir.
Onun adı tüm Dünyada bilinir.
Yidir evrensel bir sanatçı.
Sony tüm dünyada tanınan bir markadır.
Tüm dünyanın bizim hakkımızda bilmesini istiyorum.
Saatler içinde, dünya haberi öğrendi.
Bu film tüm dünyada izleyicilere taşındı.
Bugün uygulamamız dünya genelindeki okullar tarafından kullanılıyor.
O geldiğinde ve beni bulduğunda, onun bütün vücudu alkol kokuyordu.
Hepsini daha sonra açıklayacağım.
O buluşundan dolayı dünyaca ünlü oldu.
Amerikan filmleri tüm dünyada popülerdir.
Dünya'nın yağmur ormanlarında güneşin batmasıyla değişim tetiklenir.
Ateşim var ve her yerim ağrıyor.
Aşık olduğumuzu bütün dünyanın bilmesini istiyorum.
sermaye ve gayretle takip etmek için çaba göstermeliyiz.
Dünyada her yıl 1.000'i aşkın gergedan katlediliyor.
Dünya'daki iklim şartları gittikçe daha düzensiz bir hâl aldıkça
bu konu zaten bütün dünyanın gündeminde olduğu için
Dünya genelindeki ormanlarda,
fiyatları olan projenin tamamlanmasını engelledi
İngilizce evrensel bir dildir ve tüm dünyada kullanılmaktadır.
Bir ay boyunca burada kalacağım.
Bütün dünyayı dolaştım.
- Lincoln'un hayatı bütün dünyada çocuklar tarafından okunur.
- Lincoln'ün biyografisi tüm dünyadan çocuklar tarafından okunur.
Tüm dünyada Progeria ile yaşayan sadece 144 çocuk var
Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.
Google Haritalar aracılığıyla, dünyanın dört bir yanından insanların bizden haberdar olacağını umuyorum.
Gökyüzünü avuçlarınızın arasına almayı denemeyin.
Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır.
Abd dünyanın her yanına buğday ihraç eder.
Dünya çapında milyonlarca insan Nelson Mandela'nın ölümünün yasını tutuyor.
o hâlde dünya genelindeki insanlarla ortak bir noktanız var.
Bu, tüm dünyadaki yolculukların 3'te 2'sine eşit.
O bizim misafirperverliği yararlandı ve bize bir şey ödemeden bütün bir ay kaldı.
Bütün ülke karla kaplıydı.
O, yarışı birinci bitirdiğinde, tüm ülke için bir zaferdi.
Başım ağrıyor, kollarım ve bacaklarım da... Aslında bütün vücudum.
Çinin Wuhan kentinde başlayan korona virüs tüm Dünya'ya çoktan yayıldı bile
Dünyayı araştırabilirsin ama asla Mary'den daha güzel bir kadın daha bulamazsın.
sadece Emirlikler değil, tüm dünyada ticari değişim için bir istasyon haline
Tüm dünyada insanlar şok oldular.
düşman olarak gördüğü ve düşman olarak tüm dünyaya ilan ettiği adamla yan yana geliyor
Biz hayatımızdan tek sayfa yırtamayız ama bütün kitabı ateşe atabiliriz.
- Şiiler sadece diğer Müslümanlara ve İsrail'e karşı değil, bütün dünyaya karşı bir tehdittir.
- Şiiler yalnızca diğer Müslümanlara ve İsrail'e karşı değil, bütün dünyaya karşı bir tehdittir.
Her yıl Kyoto, dünyanın her tarafından binlerce ziyaretçi ağırlar.
Askerler onu tutukladı, gözlerini bağladı, sonra onu araçlarının arkasına götürdüler ve askerlerden biri onun dizine nişan aldı ve onu vurdu. Bu sahne filme çekildi ve dünyanın her yerinden milyonlarca insan bunu gördü.