Translation of "Caractère" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Caractère" in a sentence and their turkish translations:

La force de caractère,

güçlü karakter,

Elle a bon caractère.

O iyi huyludur.

C’est un homme de caractère.

O kişilikli bir insandır.

Chaque homme a son caractère.

Herkesin kendi karakteri var.

Chacun a son propre caractère.

Herkesin kendi karakteri var.

Il a un sale caractère.

Pis bir karakteri var.

- Elle est pourvue d'un caractère bien trempé.
- Elle est dotée d'un caractère bien trempé.

Onun güçlü bir karakteri var.

Une créature géante avec du caractère.

tersi pis olan dev bir yaratık.

L'éducation contribue à façonner le caractère.

Eğitim karakteri biçimlendirmeye yardım eder.

Tom est généreux et a bon caractère.

Tom cömert ve iyi huyludur.

L'environnement que vous avez grandi détermine votre caractère

büyüdüğün çevre senin karakterini belirler

Quelques mots peuvent trahir le caractère d'un homme.

Birkaç sözcük, bir erkeğin gerçek karakterine ihanet edebilir.

- Cette petite fille a le caractère de son père.
- Cette petite fille a le même caractère que son père.

O küçük kız, babasının karakterine sahip.

Le visage d'une personne dit beaucoup de son caractère.

Bir kimsenin yüzü karakteri hakkında çok şey söyler.

Il faut se concentrer sur les traits de caractère pertinents.

buna doğru özelliklere odaklanarak başlamalıyız.

Pour lui rappeler les traits de caractère qu'elle possédait déjà --

ki aslında sahip olduğu

Voici le caractère sournois des questions sans réponse commencées ici

işte cevaplanamayan sorular sinsilesi burada başladı

Le caractère repose sur la personnalité, pas sur les talents.

Karakter yeteneğe değil kişiliğe bağlıdır.

La beauté ne dit rien sur le caractère de quelqu'un.

Güzellik bir kişinin karakteri hakkında bir şey söylemez.

Attention: les caractères non supportés sont affichés avec le caractère '_'.

- Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakterini kullanarak gösterilir.
- Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakteri kullanarak gösterilir.

Si nous apprenons à apprécier le caractère unique de notre planète,

Gezegenimizin ne kadar özel olduğunu takdir etmeyi öğrenirsek

- Le film est classé X.
- Le film est à caractère pornographique.

Film pornografik.

Des milices armées.Dans diverses régions, il était dominé par un caractère tribal

çeşitli bölgelerde silahlı milisler bıraktı , başlangıçta

Son charme ne réside pas dans son apparence mais dans son caractère.

Onun çekiciliği görünüşünde değil, karakterinde.

C'est-à-dire que le caractère sacré de la région a 12 000 ans.

yani bölgenin kutsallığı 12.000 yıllık

«Le caractère de Soult est dur, et surtout égoïste», a-t-on écrit, «Il

"Soult'un karakteri zor ve her şeyden önce egoist" diye yazdı biri, "

- Peux-tu lire ce caractère chinois ?
- Peux-tu lire ce kanji ?
- Pouvez-vous lire ce kanji ?

Bu kanjiyi okuyabilir misin?

Nous voulons saisir le caractère unique de chaque langue. Et nous voulons aussi saisir leur évolution à travers le temps.

Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.

La culture joue un rôle actif dans la formation chez un individu du caractère, de l'attitude et du regard sur la vie.

Kültür bir bireyin karakterinin, davranışının ve hayata bakış açısının şekillenmesinde dinamik bir rol oynar.

Le caractère obligatoire de la scolarité est rarement analysé dans la multitude d'ouvrages consacrés à l'étude des divers moyens de développer chez les enfants un désir d'apprendre.

Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.