Examples of using "Budget…" in a sentence and their turkish translations:
Bütçesiz bir şekilde
Benim bütçem sıkı.
Sınırlı bir bütçeyle seyahat ediyoruz.
Hiç kimse bütçeyi oylamayacak.
Bütçe dengeli olmalıdır.
Bütçemiz çok sınırlı.
Yönetim bütçeyi onayladı.
Biz sıkı bir bütçedeyiz.
Bütçeyi görmek istiyorum.
e tabi haliyle büyük bütçeli oluyor
Sınırlı bir bütçe ile çalışıyoruz.
Bütçe hatalı ve gerçek dışı görünüyor.
ABD'nin askeri birlikler için bütçesi
Hükümetin mali durumu sıkıntılı.
Bütçe bu harcamalar için izin vermez.
Bütçemiz böyle bir lükse izin vermeyecek.
Tom'un bütçesi çok fazla kaba tahmin içeriyordu.
Şu an NASA'nın bütçesi Türkiye'nin bütçesinden katlarca kez fazla
Üretim maliyetlerinin bütçenin yüzde 36'sı olduğunu tahmin ediyorum.
Gelecek yıl için bütçemizi ikiye katlamak zorunda kalacağız.
Bu araba, paranız için en iyi anlaşma.
- Patronum yeni proje için olan bütçeyi reddetti.
- Patronum yeni projenin bütçesini reddetti.
Bir kaç yıl içinde kalan karbon bütçemizin
Onun sıkı bir bütçeyle yaşamaya alışkın olmadığı açıktır.
İlk bütçe olarak da başka bir şirket sahibi tarafından keşfedilip 100.000 $ para veriliyor.
Dev bir federal bütçe açığı, yıllardır Amerikan ekonomisinin başına bela oldu.
Her ay gıdaya ne kadar para harcarsın?
Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü.
General Bessières, Lannes'ın kendisini asla affetmediği bütçeyi kötü yönettiğini ifşa
Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar.