Translation of "Avare" in Turkish

Tom est avare.

Tom açgözlü.

Nancy est avare de sourires.

Nancy gülümsemeleri ile ekonomiktir.

Ne sois pas si avare.

O kadar açgözlü olmayın.

Il est très frugal, mais pas avare.

O çok tutumlu ama cimri değil.

Mon oncle n'est pas avare de son argent.

Amcam para harcamada cömerttir.

C'est vrai qu'il est riche, mais il est avare.

- Onun zengin olduğu doğru ama bir cimridir.
- Zengin olduğu doğru ama cimri.

Un avare amasse de l'argent non pas parce qu'il est prudent mais parce qu'il est avide.

Bir cimri tedbirli olduğu için değil fakat açgözlü olduğu için para biriktirir.

Il a tendance à considérer toute chose sous un angle pratique et n'est ni avare ni prodigue.

O her şeye pratikliği bakımından bakma eğilimindedir ve ne pinti ne de savurgandır.