Examples of using "Assise" in a sentence and their turkish translations:
Otur oturduğun yerde.
O oturuyor.
Mary sırada oturuyor.
O, bankta oturuyor.
O sandalyede otururken beni dinledi.
O sigara içerken oturdu.
O, bir ağacın altında oturuyordu.
düzgünce oturup durabiliyor.
Burada arkada oturuyorum
Orada gözleri kapalı oturuyordu.
O, yanıma oturdu.
O, oturmaya alışkındır.
O, Tom ve John arasında oturdu.
Şurada oturan kız kim?
Şurada oturan kız kim?
Piyanoda oturan kız benim kızımdır.
Onun solunda annesi oturuyordu.
Oturmak ister misiniz?
Tom'un arkasında oturuyordum.
Oturup sigara içti.
Oturmayı tercih ederim.
Ayrıca şaşkın bir şekilde oturan Abby var
ve yanında oturan kişiye bağırmıştı.
- Lütfen oturun.
- Lütfen oturmuş biçimde kalın.
- Lütfen oturmaya devam edin.
- Lütfen ayağa kalkmayın.
Önümdeki bir sırada güzel bir kadın oturmuştu.
Güzel bir kız yanıma oturdu.
Gözleri kapalı olarak onun yanına oturdu.
Orada oturan kadın onun şimdiki karısı.
- Oturun, lütfen.
- Oturmuş olarak kalın lütfen.
bir sandalyede oturuyordu ama nefes nefeseydi --
Onun yatağının kenarında oturarak nedenleri araştırmaya başladım.
Televizyon izlerken bir sandalyede oturuyordu.
O, mutfakta oturup çay içiyor.
Oturdum.
Orada oturan kız Nancy'dir.
O tuvalette.
O, yanıma oturdu.
Divan üzerinde oturan kadın benim büyükannem.
Masanın diğer ucunda oturan kişi kim?
Tom Mary'nin park bankında yalnız oturduğunu gördü.
Yere yattım.
İyi bir koltuk almak istiyorum bu yüzden erken gelmeyi planlıyorum.
Benim sandalyemde oturuyorsun.
Ben sahilde oturmayı severim.
Barda oturdum.
Yerde oturdum.
Rahatça oturuyor musun?
aynı görev için rekabet ettiğim bir kızın yanına oturdum,
Bu yüzden yıkıldım ve orada onunla oturdum
Ben bir koltuk rezervasyonu yaptırmak istiyorum.
Evimde yalnız başıma oturuyorum.
O, dikiş dikmeyi tercih eder ve ne yürümek ne de bahçede oturmak ister.
Tom yapayalnız oturan bir kız gördü, bu yüzden onunla konuşmaya gitti.
Onun yanında oturdum.
Neden orada oturuyorsun?
O orada oturarak ve pencereden dışarı bakarak oldukça çok zaman harcamaktadır.
Yanımda oturmasını tercih ederdim.
O, kilisede yanımda oturdu.
Neden karanlıkta yalnız oturuyorsun?
O, barda oturarak peş peşe viski içti.
O, otobüste onun yanına oturdu.
O, onun yanına oturdu ve sessizce dinledi.
Onun yanına oturdum.
Dersi açıkça duymak için önde oturdum.
Sanki yemek salonunda otururken yemek salonunun devamı varmış gibi görünüyordu duvarda
- Benim koltuğumda oturuyorsun.
- Benim sandalyemde oturuyorsun.
- Benim koltuğumda oturuyorsunuz.
Kedi mindere oturdu.
Bütün gün oturmak sizin için iyi değil.
Köpeğim röntgen çekilirken bekleme odasında oturdum.
Alice nehir kıyısında kız kardeşinin yanında oturmaktan sıkılmaya başlamıştı ve yapacak da bir şeyi olmadığından bir iki kez kız kardeşinin okuduğu kitaba çaktırmadan bakıverdi fakat kitapta resim ya da diyalog yoktu, Alice de "resimsiz ve diyalogsuz bir kitap ne işe yarar" diye kendi kendine düşündü.