Examples of using "Banc" in a sentence and their turkish translations:
Bankta oturun.
Bankta oturalım.
O bankta oturdu.
O bankta oturalım.
Bankta oturalım.
O, hâlâ bankta oturuyor.
Bank da orada, değil mi?
O, bankta oturuyor.
Bankın üzerine uzandı.
Çocuklar banktan aşağıya kaydı.
Kitaplar bankın üstünde.
Neden bankı kırmızıya boyadın?
Bazı öğrenciler, bankta oturuyorlardı ve öğle yemeği yiyorlardı.
En yakın bank nerede?
- Ağacın altında bir bank var.
- Ağacın altında bir sıra var.
Banktaki adam belli ki ölmüştü.
O bankın üzerinde oturma.
- Tom bir bankta uyudu.
- Tom bir bankın üstünde uyudu.
Onlar parkta bir banka oturdular.
Sarhoş bir adam bankta uyuyordu.
Tren istasyonunu önünde bir sıra var.
Balkonda bir bank var.
O, bankta arkadaşıyla oturuyor.
Bir bir park bankının üstünde uyudum.
Onlar parkta bir banka oturdular.
Tom bankta uyudu.
Biz parkta bir banka oturduk.
Meg ve Ken bankta oturdu.
Bankta oturan iki adam Amerikalıydı.
O, bir bankta gözleri kapalı oturuyordu.
Gemi bir kum yığını üzerinde karaya oturdu.
Tom bankta Mary için yer açtı.
Ama kafaları karışmış ve sürüden ayrı düşmüş olduklarından kolay av oluyorlar.
Tom Mary'nin park bankında yalnız oturduğunu gördü.
Bir park bankında genç bir çiftin sarıldığını gördüm.
O hasta oldu ve onlar onu bir bankın üzerine yatırdı.
Bankın altındaki köpek sana mı ait?
İnanılmaz bir günü hatırlıyorum. Büyük bir çitari sürüsü vardı.
Gözlerin kapalı olarak bir süre bankta uzan.
Parkta kiraz ağacının altında bankta yatan genç bir adam gördüm.
Ağacın altındaki bankta kitap okuyan kişi Tom'dur.
Neden bankı kırmızıya boyadın?