Translation of "Banc" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Banc" in a sentence and their turkish translations:

Asseyez-vous sur le banc.

Bankta oturun.

Asseyons-nous sur le banc !

Bankta oturalım.

Il s'assit sur le banc.

O bankta oturdu.

Asseyons-nous sur ce banc.

O bankta oturalım.

Asseyons-nous sur le banc.

Bankta oturalım.

- Il est toujours assis sur le banc.
- Il est encore assis sur le banc.

O, hâlâ bankta oturuyor.

Le banc est aussi là, non ?

Bank da orada, değil mi?

Elle est assise sur un banc.

O, bankta oturuyor.

Il est allongé sur le banc.

Bankın üzerine uzandı.

L'enfant glissa le long du banc.

Çocuklar banktan aşağıya kaydı.

Les livres sont sur le banc.

Kitaplar bankın üstünde.

- Pourquoi as-tu peint le banc en rouge ?
- Pourquoi avez-vous peint le banc en rouge ?

Neden bankı kırmızıya boyadın?

Quelques étudiants déjeunaient assis sur le banc.

Bazı öğrenciler, bankta oturuyorlardı ve öğle yemeği yiyorlardı.

Où est le banc le plus proche ?

En yakın bank nerede?

Il y a un banc sous l'arbre.

- Ağacın altında bir bank var.
- Ağacın altında bir sıra var.

L'homme sur le banc était manifestement mort.

Banktaki adam belli ki ölmüştü.

Ne vous asseyez pas sur ce banc.

O bankın üzerinde oturma.

Tom dormit sur un banc du parc.

- Tom bir bankta uyudu.
- Tom bir bankın üstünde uyudu.

- Ils étaient assis sur un banc dans le parc.
- Ils s'assirent sur un banc dans le parc.

Onlar parkta bir banka oturdular.

Un homme ivre dormait allongé sur le banc.

Sarhoş bir adam bankta uyuyordu.

Il y a un banc devant la gare.

Tren istasyonunu önünde bir sıra var.

Il y a un banc sur le balcon.

Balkonda bir bank var.

Son ami et lui s'assirent sur le banc.

O, bankta arkadaşıyla oturuyor.

J'ai dormi sur un banc dans un parc.

Bir bir park bankının üstünde uyudum.

Ils s'assirent sur un banc dans le parc.

Onlar parkta bir banka oturdular.

Tom a dormi sur un banc du parc.

Tom bankta uyudu.

Nous étions assis sur un banc dans le parc.

Biz parkta bir banka oturduk.

Meg et Ken se sont assis sur le banc.

Meg ve Ken bankta oturdu.

Les deux hommes assis sur le banc étaient américains.

Bankta oturan iki adam Amerikalıydı.

Il était assis sur le banc, les yeux fermés.

O, bir bankta gözleri kapalı oturuyordu.

La bateau s'est échoué sur un banc de sable.

Gemi bir kum yığını üzerinde karaya oturdu.

Tom fit de la place pour Marie sur le banc.

Tom bankta Mary için yer açtı.

Mais désorientés et séparés du banc, ce sont des cibles faciles.

Ama kafaları karışmış ve sürüden ayrı düşmüş olduklarından kolay av oluyorlar.

Tom vit Mary assise toute seule sur un banc du parc.

Tom Mary'nin park bankında yalnız oturduğunu gördü.

J'ai vu un jeune couple s'enlacer sur un banc du parc.

Bir park bankında genç bir çiftin sarıldığını gördüm.

Il s'est trouvé mal et ils l'ont allongé sur un banc.

O hasta oldu ve onlar onu bir bankın üzerine yatırdı.

Est-ce que le chien en dessous du banc vous appartient ?

Bankın altındaki köpek sana mı ait?

Il y a eu un jour incroyable. Un grand banc de poissons.

İnanılmaz bir günü hatırlıyorum. Büyük bir çitari sürüsü vardı.

Allonge-toi sur le banc pour quelques instants avec les yeux fermés.

Gözlerin kapalı olarak bir süre bankta uzan.

J'ai vu un jeune homme étendu sur un banc sous un cerisier dans le parc.

Parkta kiraz ağacının altında bankta yatan genç bir adam gördüm.

La personne en train de lire un livre sur le banc sous l'arbre est Tom.

Ağacın altındaki bankta kitap okuyan kişi Tom'dur.

- Pourquoi as-tu peint le banc en rouge ?
- Pourquoi as-tu peint la banque en rouge ?
- Pourquoi avez-vous peint la banque en rouge ?

Neden bankı kırmızıya boyadın?