Examples of using "étude" in a sentence and their turkish translations:
- Çalışman meyvesini verecek.
- Çalışmanız meyvesini verecek.
Bir 2010 yılı çalışması ise
binlerce çocuğun yaşam sürecini takip ediyor.
İşte o araştırmadan bir klip.
Christchurch depremleri yaşandığında
Ama İngiliz çalışmasıyla çalışmış olan bilim insanları
Bu, kürtaj hakkında sosyolojik bir çalışma
2010'da, CNN bir araştırma yaptı
Yine bu çalışmada şunu gösterdik ki
ABD'ye baktığımızda,
Bu araştırma, bunun nasıl olduğunu açıklıyor.
Yaptığı şey - 23 boksör görüyorsunuz -
Bir pilot çalışma başlattık,
Bu çalışmada veriler dikkatle seçildi;
Haberlerdeki pozitif ve negatif duygu sözcüklerinin bir tablosu
Savaş zamanı bu araştırma o kadar başarılı oldu ki
Bu, doktora öğrencisi Micah Edelson tarafından
Bir üniversite araştırması olan International Carbon Activity Tracker'a göre
Bir iklim aktivisti her denemeyi okuyan
Ama bu araştırmanın ayrıca iyimser yönleri de var:
Profesör, çalışmasının konusunu kısa ve açık bir biçimde anlattı.
Yapılan bir araştırmaya göre hızlı yemek obeziteye yol açıyor.
Ama bu kopukluk bir çalışmaya yılları adamaya vesile olur.
Bu çalışma istatistiksel yöntemler kullanarak tespit edilmiş ve edilmemiş
"Biyoloji" Yunanca bir sözcük, anlamı "canlı organizmaların çalışması."
Şüphesiz bu ve benzer çalışmalar küçük
Böylece, 10 yaşından 80 yaşına kadar insanları test ettik
Son çalışmaya göre, Japonların ortalama hayat süresi hâlâ artıyor.
Bir çalışma orman yangınlarından kaynaklanan hava kirliliğinin mevcut akciğer sorunlarını artırdığını göstermektedir.
O döneme kadar dümdüz resimler çizilirken o tabloyla beraber perspektif bir çalışma olmuş
Ebeveynlik Vakfı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, korunmasız cinsel ilişkiye giren gençlerin yüzdesi artıyor.
Bir araştırma 2008'de erkeklerin yaklaşık 10%'nun obez olduğunu buldu. Bu, 1980'de yaklaşık 5%'in biraz üstündeydi.