Examples of using "éloigné" in a sentence and their turkish translations:
Benim evim uzak.
O, grubundan ayrıldı.
O, babasından ayrıldı.
Onu kız kardeşinden uzaklaştıran ne?
O uzak mı?
Tom ondan uzak durmamı istiyor.
Köpekten uzak durun.
Hiçbir şeyin gerçeğin dışına çıkamayacağı ortaya çıkıyor.
O ondan kaçtı.
Yaşadığı yer kasabadan uzaktır.
Hiçbir şey gerçekten daha ileri olamaz.
Ama bu, son derece yanlış.
Ebeveynlerini ararken grubun sağladığı güvenli ortamdan uzaklaştı.
O birçok kez bize doğru baktı ve uzaklaştı.
Güneş, Dünya'dan çok uzaktadır.
Dünyanın yüzeyinden herhangi bir insanın kat ettiği en uzak mesafe 850 mil idi.