Examples of using " il" in a sentence and their turkish translations:
O kıkır kıkır güldü.
Yağmur yağıyor mu?
O bekliyor.
Yağmur yağıyor.
- O yalan söylüyor.
- O, yalan söylüyor.
Beni kandırdı.
Uyuyorlar, besleniyorlar hatta doğum yapıyorlar.
- O gitti.
- O uzaklaştı.
- Uzaklaştı.
O kayboldu.
O onu ister mi?
O beni göz ardı etti.
O ondan bahsetti.
Bana dokundu.
O onu toparladı.
O onu reddetti.
- Kar yağışıydı.
- Kar yağıyordu.
O, telefonu kapattı.
O acı içindeydi.
O, seni bekliyor olacak.
"Saat dokuz" dedi.
O gözlerini kısarak baktı.
Onunla evlendi.
Nefes alışı kadar doğal şekilde yalan söyler.
Yaşlanıyordu.
Hazırlanıyor.
Ona sarıldı.
O pes etti.
O seni kullanıyor.
Ona tapar.
O beni beğenir.
O güldü.
O yaklaşıyor.
O sigara içti.
O uyuyor.
- O sarhoş.
- O sarhoştur.
Beni aldattı.
O sempatiktir.
O da gidecek.
O bana kötü davrandı.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sert yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.
Görür. Bu su. Güler. Dalıyor.
O ölmüş mü?
- Şiddetli yağmur yağıyor.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.
O, sana ihanet etti.
Onu sevdi.
Yaşlandıkça, daha alçak gönüllü oldu.
- O beni öldüresiye dövdü.
- O benim ağzımı burnumu kırdı.
Mutlu görünüyor.
O, yarın gelecek.
O mükemmeldi.
O sersemlemişti.
O hatalıydı.
O davet edildi.
O bağımlıdır.
Geldi, gördü ve kaybetti.
- O, ayağa kalktı.
- Ayağa kalktı.
Yağmur yağması kesin gibi.
Bir şey olmaz. Kokumu alabiliyor.
İşlenebilir. Çalışılabilir.
Ne olurdu?
Şiddetli yağmur yağıyor.
Onun için görünüşte o sorumlu.
O, ya gelecek ya da beni arayacaktır.
O mantıklıdır.
O patenle kayıyor.
O, onu azarladı.
O orada oynuyor.
O nereli?
O tembeldir.
O yalan söylüyor.
O, beş parasızdır.
O, hızlı yürür.
O bunu hak etti.
O şarkı söylemiyor, bağırıyor.
O toydu.
Beni soyup soğana çevirdiler.
O masum.
O parayı sever.
- Kızınca ağzını bozar.
- Her ne zaman kızsa, bozuk dil kullanır.
Artık o bana ait.
O beni seviyor mu?
O hâlâ onu seviyor.
O onu buldu.
O, kararını verdi.
O neden bahsettiğini biliyor.
O Malezyalı mı?
O keyifsizdi.
Bana çimdik attı!
O, yarın gelecek.
O, okuyabilir.